397
• Tad› tuzu yok:
Çok tats›z, çekilmez, anlam›nda söylenir.
Bugünlerde kardeflimin hiç tad› tuzu yok.
• tahtal›köy:
Mezarl›k.
O tahtal›köyü boylad›.
•
tahtas› eksik:
bk. bir tahtas› eksik.
• tak›m taklavat:
Parçalar›yla birlikte, hepsi.
Tak›m taklavat toplay›p gelmiflti.
• tak›p tak›flt›rmak:
Özenle süslenmek.
Dü¤ün için tak›p tak›flt›rm›flt›.
• Takke
(*)
düfltü, kel göründü:
Bir kusuru örten fley ortadan kalk›nca bütün gerçekler
ortaya ç›kt›, anlam›nda söylenir.
Takke düfltü, kel göründü. Bakal›m flimdi ne olacak?
• talihine küsmek:
Kötü bir duruma düflmekten yaln›zca talihini suçlu gör-
mek.
Talihine küsece¤ine biraz çaba göster.
• tam adam›n› bulmak:
1.
En uygun kifliyi seçmek.
Bu ifl için tam adam›n› bulmuflsun.
2.
En uygunsuz kifliyi seçmek.
Olacak fley de¤il, tam adam›n› bulmufl.
• tamtak›r, kuru bak›r:
‹çinde hiç eflya yok, içi bombofl.
Dolap tamtak›r, kuru bak›rd›.
(*) takke:
Bir tür bafll›k.
Deyimler/385-404 21/07/2010 21:01 Page 397
