398
• tam üstüne basmak:
‹stenileni, gerçe¤i bulmak.
Tam üstüne bast›n, aferin.
• Tanr› misafiri:
Ça¤r›lmadan gece yat›s›na gelen konuklar için söylenir.
Tanr› misafiri, git diyemezsin ki!
• taraf tutmak (olmak):
Taraflardan birinin görüfl ve düflüncesini benimseyip
desteklemek.
Ben, onun taraf›n› tutuyorum.
• tarihe kar›flmak:
Unutularak yaln›zca ad› kalmak, çok eskimek.
Bu otomobiller art›k tarihe kar›flt›.
• Tasas› sana m› düfltü:
Kendini üzme, bu ifl seninle ilgili de¤il, gere¤ini ilgili kifli
düflünsün, anlam›nda kullan›l›r.
Sen kendi ifline bak. Tasas› sana m› düfltü?
• tas› tara¤› toplamak:
Acele gitmek zorunda kald›¤›ndan bütün eflyalar›n› top-
lamak.
Tas› tara¤› toplay›p gitti.
• tafl atmak:
Bir kimseye söz dokundurmak.
Bana tafl att›lar galiba.
• Tafl att› da kolu mu yoruldu:
Bu kazanc› hiç yorulmadan elde etti, anlam›nda kullan›-
l›r.
Daha ne istiyorsun, tafl att›n da kolun mu yoruldu?
Deyimler/385-404 21/07/2010 21:01 Page 398