400
• tats›z tuzsuz:
bk. Tad› tuzu yok.
• tavflana kaç, taz›ya tut demek:
Karfl›t olan davalar›nda iki yan› da k›flk›rtmak.
Senin yapt›¤›na tavflana kaç, taz›ya tut denir.
• tavflan uykusu:
Hafif uyku.
Benimki tavflan uykusu, hemen uyan›r›m.
• tavflan yürekli:
Korkak, çok ürkek kimseler için söylenir.
Arkadafl›n da tavflan yürekliymifl do¤rusu.
• tefe koymak (koyup çalmak):
Bir kimseyi ya da bir olay› alay edercesine ve be¤enil-
meyecek yönüyle anlatmak.
K›skand›¤› için seni tefe koyuyor.
• tek bafl›na:
bk. kendi bafl›na.
• tekerine tafl koymak (çomak sokmak):
Bir kimsenin yolunda giden iflini engelleyen, aksatan bir
davran›fl içinde olmak.
Tekerime tafl koyuyorsun arkadafl.
• tek tük:
Seyrek olarak.
Sokaktan tek tük insanlar geçiyordu.
• tel çekmek:
Telle çevirmek.
Bahçeye tel çektik.
• temel atmak:
1.
Bir yap›n›n temellerini yapmaya bafllamak.
Evimizin temelini att›k.
2.
Bir iflin büyümesini sa¤layacak giriflimi bafllatmak.
Bu iflin temelini ben at›yorum, gerisini siz getirin.
Deyimler/385-404 21/07/2010 21:01 Page 400