67
• aya¤›n› çekmek (bir yerden):
S›k s›k gitti¤i bir yere art›k u¤ramaz olmak.
Art›k o kahvehaneden aya¤›n› çekmiflti.
• aya¤›n› denk almak:
Kendisine yap›lmas› olas› kötülüklere karfl› uyan›k bu-
lunmak.
Aya¤›n› denk al, bafl›na bir fley gelmesin.
• aya¤›n› kayd›rmak:
Birini, bir yolunu bulup iflinden, yerinden etmek.
Müdürünün aya¤›n› kayd›r›p yerine kendisi geçmiflti.
• aya¤›n› kesmek:
1.
Baflkas›n› bir yere art›k u¤ramaz duruma getirmek.
Onun buradan aya¤›n› kestim.
2.
Bir yere art›k u¤ramamak.
Fiyatlar› yüksek buldu¤u için o marketten aya¤›n›
kesmiflti.
• aya¤›n›n alt›na almak:
Yere düflürüp dövmek.
Öfkeyle sald›r›p onu aya¤›n›n alt›na ald›.
• aya¤›n›n tozuyla:
Dinlenmeden, yoldan gelir gelmez.
Aya¤›n›n tozuyla ifle bafllad›.
• aya¤›n› vurmak:
Ayakkab›, aya¤›n› yara etmek.
Aya¤›m› vurdu, de¤ifltirmem gerekiyor.
• aya¤›n› yere basmak:
Hayalcilikten vazgeçip gerçekçi bir tutum almak.
Aya¤›n› yere bas›p gelece¤ini düflünmelisin.
• Aya¤›n› yorgan›na göre uzatmak:
Harcamalar›n› gelirine göre yapmak.
Aya¤›n› yorgan›na göre uzat›rsan s›k›nt›ya düflmezsin.
Deyimler/057-067 21/07/2010 21:04 Page 67
