63
• atefle vermek:
Yakmak, kundaklamak.
Evi atefle verdiler.
• atefli ç›kmak (yükselmek):
Hastan›n vücut ›s›s› normalin üzerinde olmak.
Atefli ç›k›nca doktor ça¤›rd›k.
• atefli düflmek:
Hastan›n artm›fl olan vücut ›s›s› azalmak.
Ancak i¤ne yap›ld›ktan sonra atefli düfltü.
• ateflle oynamak:
Tehlikeli olabilecek bir iflin üstüne üstüne gitmek.
Ateflle oynuyorsun, bafl›na bir fley gelecek.
• Atefl olsa cirmi
(*)
kadar yer yakar:
Bütün gücüyle sald›rsa da ne kadar kötülü¤ü dokunabi-
lir. Ondan korkmuyorum, anlam›na gelir.
Onu tan›yorum. Atefl olsa cirmi kadar yer yakar.
• atefl pahas› (pahas›na):
Çok pahal›, fiyat› çok yüksek.
Meyveler atefl pahas›, yan›na yaklafl›lm›yor.
• atefl püskürmek:
Çok k›z›p a¤›r, kötü sözler söylemek.
Hakk›ndaki dedikoduya atefl püskürüyordu.
• ateflten gömlek:
Dayan›lamayacak denli s›k›nt›l› ve güç durum.
Bu ifle giriflerek ateflten gömlek giydi.
• At› alan Üsküdar› geçti:
Art›k ifl iflten geçti; yap›lacak bir fley kalmad›, anlam›n-
da söylenir.
Geç kald›n›z. At› alan Üsküdar› geçti.
(*) cirm:
Büyüklük, hacim.
Deyimler/057-067 21/07/2010 21:04 Page 63
