dan sert ayak sesleri gelmeye bafllad›. Z›pk›nc› olmal›yd›. Sesimi ç›kar-
madan bekledim. ‹lk konuflan kifli olmamaya karar vermifltim. Kap› aç›-
l›p da yüzümü döndü¤ümde, ne göreyim? Surat› kara noktalarla, döv-
melerle dolu bir adam. fiapkas›n› ç›kard›¤›nda, flaflk›nl›ktan az kals›n
ba¤›racakt›m. Kafas›nda hiç saç yoktu; yaln›zca tepesinde ufak bir to-
puz vard›. Soyundu¤unda; gö¤sünün, s›rt›n›n, kollar›n›n ve bacaklar›-
n›n, yüzü gibi kara noktalarla kapl› oldu¤unu gördüm. Az sonra, masa-
dan bir K›z›lderili piposu al›p a¤z›na koydu. Lâmbaya e¤ilip yakt› ve pi-
poyu dumanlar ç›kararak üfledi. Lâmbay› söndürerek difllerinin aras›n-
daki pipoyla yata¤a atlad›. Tam o s›rada, benim de odada oldu¤umu ve
küçük sedirin üzerinde yatt›¤›m› fark etti. Birden üstüme at›ld›.
Kendimi tutamad›m ve hayk›rd›m.
Bana:
– Kimsin? Konufl, yoksa seni öldürürüm, dedi.
– Hanc›! Yetifl! Kurtar beni! diye ba¤›rd›m.
– Konufl! Kim oldu¤unu söyle, yoksa seni öldürürüm. Burada ne
ar›yorsun?
O s›rada hanc›, elinde lâmbayla gelip bizi tan›flt›rd›. Böylece, ta-
n›flm›fl oldu¤um bu yamyamla ayn› odada, derin bir uykuya dald›m.
Ertesi sabah gün ›fl›¤›yla uyand›¤›mda, Queequeg (Kuvikuvek)
adl› bu yamyam›n, bir köpek gibi silkinerek yata¤›nda do¤ruldu¤unu
gördüm. Oraya nas›l geldi¤ini anlamam›fl gibi gözlerini ovuflturdu.
Giyinmeye önce flapkas›ndan bafllad›; sonra çizmelerini arad›. El-
biselerini de giydikten sonra y›kanmaya bafllad›. ‹nsan önce yüzünü y›-
kar; oysa Queequeg gö¤sünü, kollar›n› ve ellerini y›kad›ktan sonra yü-
zünü sabunlad›. T›rafl b›ça¤›n› almas›n› beklerken, o, eflyalar›n›n ara-
s›nda bulunan bir z›pk›n› eline ald›.
Biraz konufltuktan sonra, onun, bütün garipliklerine karfl›n; iyi yü-
rekli ve cesur bir insan oldu¤unu anlad›m. Ona, bir balina gemisinde
çal›flmak için yola ç›kt›¤›m› söyledim. O da, benimle birlikte gelmek is-
tedi. Böylece birlikte yola koyulduk.
Nantucket’a giden yolcu gemisine yetifltik ve sonunda Nantucket’a
ulaflt›k.
Nantucket’ta da, uzun süre dolafl›p binebilece¤imiz bir gemi arafl-
9
