Sandal›m›z suyla dolmufl, ama sa¤lam kalm›flt›. Çevresinde yüze-
rek, denizin üstündeki kürekleri toplad›k ve sandala t›rmanarak yerleri-
mize oturduk. Dizlerimize kadar suyun içindeydik. Rüzgâr gittikçe art›-
yordu ve kabaran dalgalar›n sallant›s›, tekneyi boflaltmam›za engel
oluyordu. Günefl batm›fl, ortal›k iyice kararm›flt›. Denizin üstündeki bu-
lut, gecenin karanl›¤›n› art›r›yordu. Gemi ortal›kta görünmüyordu.
Geceyi, s›r›ls›klam ve so¤uktan titreyerek geçirdik. Ortal›k ›fl›rken;
bir gemi ya da sandal görememenin umutsuzlu¤u içinde gözlerimizi
yeni bafllayan güne çevirdik. Denizin üstüne inen bulut hâlâ yerinde
duruyordu. Birden Queequeg, aya¤a kalk›p elini kula¤›na götürdü.
fiimdi, f›rt›nada kaybolanlar›n uzaktan gelen seslerini duyabiliyorduk.
Tam bu s›rada, kal›n bulutun koca bir cisimle ikiye ayr›ld›¤›n› ve gemi-
nin üzerimize geldi¤ini gördük. Hepimiz korkuyla denize atlad›k. Gemi,
denizin üstünde sallanan bofl sandal›m›za çarpt› ve sonra sandal› bir
daha göremedik. Yine yüzmeye bafllad›k. Bir süre sonra, dalgalar bizi
gemiye do¤ru att› ve sonunda sa¤ salim gemiye ç›kt›k.
Balinac›lar aras›nda, seferin baflar›s› için kaptan›n yaflam›n›n öne-
mli oldu¤u düflünülür; olay yerinde bulunmak ve emirlerini kendisi ver-
mek u¤runa, sandallardan birine binerek yaflam›n› tehlikeye atmaya
hakk› olmad›¤› söylenirdi.
Ahab’›, özel bir sandal› dikkatle haz›rlarken görenler, bunun yaln›z-
ca Moby Dick için tasarland›¤›n› düflündüler. Bu sandal için, gemide faz-
ladan befl adam daha bulundu¤unu kimse bilmiyordu. O olaydan sonra;
sar› derili yabanc›lar, biraz farkl› olsalar da, k›sa sürede gemicilerin ara-
s›ndaki yerlerini ald›lar. Fakat türbanl› Fedellah, sonuna kadar s›r olarak
kald›. Nereden gelmiflti, Ahab’›n kaderine nas›l bir ba¤la ba¤lanm›flt›,
kimse bilmiyordu. Fakat herkes Fedellah’tan çekiniyordu. O, Bat›’daki uy-
gar insanlar›n yaln›zca rüyalar›nda görebilece¤i türden bir yarat›kt›.
Güneflli bir sabah, deniz sakin, dalgalar birbiriyle koflmaca oynar-
ken, ana direk tepesinde duran Daggoo, garip bir manzarayla karfl›laflt›.
Uzakta, kocaman, beyaz bir kütle, sular› yararak yükselmifl; bir an
gözlerimizin önünde buz da¤› gibi parlad›ktan sonra, yavaflça suya dal-
m›flt›. Daggoo, “Bu baflka bir balina de¤il, sak›n Moby Dick olmas›n?”
15