t›rd›k. Sonunda; Pequod (Pikvod) adl› geminin, yak›nda, üç y›l sürecek
bir yolculu¤a ç›kaca¤›n› ö¤rendik. Limanda duran gemiye flöyle bir göz
att›ktan sonra, tam da bize göre oldu¤una karar verdik.
Çevreme bak›n›rken, gemi yöneticilerinden birini gördüm. Yan›na gi-
dip Queequeg’le birlikte sefere ç›kmak istedi¤imizi söyledim. Hemen ifl-
lemlerimiz yap›ld›. ‹flimiz bitince, kaptan› nerede bulabilece¤imizi sordum.
Adam bana:
– Kaptan Ahab’tan ne istiyorsun? K⤛tlar›n›z haz›r, sefere ç›kmak
için imzalad›n›z, diye yan›t verdi.
– Evet, ama onu mutlaka görmek istiyorum.
Kaptan› göremeyece¤im söylendi. Kaptan, iyi ama garip bir insan-
m›fl. Bir baca¤›n› korkunç bir balinaya kapt›rd›ktan sonra içine kapan-
m›flt›.
Birkaç gün sonra, Pequod gemisinde yolculuk telâfl› bafllam›flt›.
Üç y›l boyunca yetecek gerekli bütün malzeme, yedekleriyle al›nd›.
Kaptanla gemi d›fl›nda, her fleyin yede¤i vard›.
‹kinci Kaptan Nantucket’l› Starbuck (Starbak) ad›nda bir denizciy-
di. Uzun boylu, ciddî biriydi. So¤uk iklimde do¤mufl olmas›na karfl›n, s›-
cak iklimden biri gibiydi. Çünkü çok yan›k bir teni vard›. Zay›ft›, fakat
çirkin de¤ildi. Sakin ve kararl› görünüyordu.
Üçüncü Kaptan Cape Code (Keyp Kod)’lu Stubb (Stab)’d›. ‹yi huy-
lu; a¤›r biri olarak biliniyordu. Piposu onun sakinleflmesini sa¤lard›. Ya-
taktan kalkar kalkmaz piposunu a¤z›na koyard›.
Dördüncü Kaptan Flask (Flesk) t›knaz, k›rm›z› suratl›yd›. Balinalara
kin besliyordu. Balinalar, sanki onun onuruyla oynam›flt›. Onun için, ken-
disine ac› veren bu koca yarat›klar› nerede görse yok etmek istiyordu.
Bu üç kaptan; Starbuck, Stubb ve Flask, önemli kiflilerdi. Gelenek-
lere göre, Pequod gemisinin üç balina sandal› onlar›n emrindeydi. Her
biri kendi z›pk›nc›s›yla çal›fl›rd› ve bu iki kifli aralar›nda iyi anlafl›rlard›.
Sonunda yolculuk bafllad›.
Bulutlu bir sabaht›. Gemi, arkadan esen rüzgâr›n itmesiyle ilerli-
yordu. Ben nöbetteyken Kaptan Ahab güverteye ç›kt›. Hiç hasta gibi bir
hâli yoktu. ‹ri yap›s›yla, ciddî ve kararl› görünüyordu. Esmer yüzünün
10
