bir yan›nda; k›r saçlar›n›n alt›ndan bafllay›p boynuna dek inen beyaz,
ince bir iz vard›. Bu iz do¤du¤undan beri mi vard›, yoksa bir kazada m›
yaralanm›flt›, kimse bilmiyordu. Ahab, o kadar ilgi çekiciydi ki, ilk anda
bir baca¤›n›n takma oldu¤unu anlayamad›m. Daha önce, bu baca¤›n›n
denizdeyken bir balinan›n çene kemi¤inden yap›ld›¤›n› duymufltum.
Ahab’›n duruflu da garipti. Uzaklara, hep uzaklara bak›yordu.
Ne kadar iradeli ve güçlü bir kiflili¤i oldu¤u, korkusuz ve k›p›rt›s›z
görünüflünden belli oluyordu. O sabahtan sonra, her gün görünmeye
bafllad›. Bazen öylece duruyor, bazen de güvertede durmaks›z›n dola-
fl›yordu.
Bir gün, her zamankinden daha fazla düflüncelere dalm›fl güver-
tede dolaflmaya bafllad›. Bir süre sonra, Starbuck’a herkesi ça¤›rmas›-
n› söyledi.
Denizde, çok önemli durumlar d›fl›nda verilmeyen bu emir karfl›-
s›nda flafl›ran kaptan ba¤›rd›:
– Hey, dire¤in tepesindekiler afla¤› gelin!
Gemideki herkes toplan›nca Ahab:
– Bir balina görünce ne yapars›n›z? diye sordu.
Hepsi birden:
– ‹flte, su püskürtüyor, diye ba¤›r›r›z, dediler.
– Güzel. fiu elimdeki ‹spanyol alt›n›n› görüyor musunuz? Star-
buck, flu çekici ver.
Gemiciler ilgiyle onu izlerken, Kaptan sözlerini sürdürdü:
– Aran›zda kim; çenesi k›vr›k, beyaz bafll› bir balina görürse, yüz-
gecinde üç delik olan beyaz balinay› görüp haber verirse, bu alt›n› ala-
cak çocuklar!
Gemiciler “Yaflas›n! Yaflas›n!” diye ba¤›rarak flapkalar›n› sallad›-
lar. Ahab alt›n›, dire¤e çiviledi.
Çekici yere atarken Kaptan:
– Unutmay›n, bu bir beyaz balinad›r, dedi. Onu iyi gözleyin çocuk-
lar; görür görmez de ba¤›r›p haber verin.
Tashtego (Tafltego), Daggoo (Degu) ve Queequeg öteki gemiciler-
den daha ilgili ve flaflk›n bakt›lar. K›vr›k çeneli balina sözü onlara bir
11