Andre, onlar›n yapt›klar› her fleyi çok yak›ndan izliyordu.
– ‹flte, biz de bu flekilde çal›fl›p, kendimize bir yer yapmal›y›z, dedi.
Bizim de, kendileri gibi çal›flmaya bafllamam›z Eskimo dostlar›m›-
z› pek sevindirmiflti. Hemen yard›m›m›za kofltular.
O gün, ortal›k karar›ncaya kadar, duvar› yar› yar›ya örmüfltük. Er-
tesi gün de, tavan› örttük. Kap›y› çeviren duvarlar da örülünce, her fley
bitmiflti. ‹çerisini de olabildi¤ince, onlar gibi döflemeye çal›flt›k.
Kas›m›n sonunda, günefli, uzun bir süre için tamamen kaybettik. Ay-
larca sürecek bir gece bafllam›flt›. Fakat bu gece, daha önceden bildi¤i-
miz, kendi memleketimizin gecelerinden oldukça de¤iflikti. Gökyüzü çok
berrakt›. Ay›n ve y›ld›zlar›n, bembeyaz karlar üzerinde yans›yan ›fl›¤›, or-
tal›¤› gündüz gibi ayd›nlat›yordu. Ö¤lene do¤ru, ufuk güneyden birazc›k
a¤ar›yor ve bu, bir iki saat kadar sürüyordu. ‹flte, hepsi o kadarc›k.
Bu k›sa süren ›fl›¤›n yan› s›ra, “Kuzey Tan Vakti” denen bir fley da-
ha vard›. Bu, insan›n gökyüzünde görebilece¤i en tatl›, en hofl renkle-
rin bir araya toplanmas›yla oluflan bir tür gök kufla¤›yd›. En afla¤›dan
k›pk›rm›z› olarak bafll›yor; yavafl yavafl solarak orta yerde sar› bir renk
al›yor, yukar› ucu da tatl› bir yeflile bürünüyordu. Bu yar›m dairenin iç
kenarlar› iyice belirgindi; fakat d›fla do¤ru aç›ld›kça hafifçe solarak, ›fl›-
¤›n içinde eriyip gidiyordu. Bu, insan›n saatlerce b›kmadan izleye-
bilece¤i, hofl bir görüntüydü.
Rüzgâr olmad›¤› zamanlar, en so¤uk günlerde bile kendimizi e¤-
lendirecek, avutacak bir fleyler bulabiliyorduk. Fakat, en hafif bir rüzgâr
bile, insan›n can›n› yakarcas›na üflüttü¤ünden hemen içeri kaç›yorduk.
Art›k tüfeklerimizi elimize alamaz, madenî hiçbir eflyaya dokunamaz
olmufltuk. So¤uktan demir, t›pk› k›zg›n ateflte ›s›t›lm›fl gibi, dokunur
dokunmaz insan›n elini yak›yordu.
Eskimolar bütün k›fl boyunca, fok bal›¤› peflinde kofltular. Bazen
olanak bulurlarsa, ay› bal›¤› yakalamaktan da geri durmuyorlard›. Fok
bal›¤› yakalamak, âdeta bir savafl› and›rd›¤› hâlde, ay› bal›klar›n›n av-
lan›fl› oldukça e¤lenceli ve daha kolayd›. Ay› bal›klar›, genellikle su için-
de kald›¤›ndan, hava almak için zaman zaman d›flar› ç›kmak zorunda-
d›r. ‹flte Eskimolar, onlar› böyle anlar›nda yakalay›p öldürürler. Bunun
92
