E¤lencenin iyice h›zland›¤› bir anda, birisi fok bal›klar›n›n görün-
dü¤ünü haber verdi. Herkes oyunu b›rakarak sandallar›na kofltu. San-
dallar yerden bir metre kadar yükseklikteydi; su ve kardan etkilenme-
meleri için iki tafl›n üstüne oturtulmufllard›. Kay›klar›n boyu bir metre
kadard›. Bunlar da balina k›lç›klar›ndan yap›lm›fl bir iskeletin üstüne,
fok derisi gerilerek yap›lm›flt›. Üstü de kapal› olan bu teknelerin, yaln›z-
ca ortas›nda, bir adam girecek kadar aç›kl›k bulunuyordu.
Kay›klar› suya indirdikten sonra, birbirlerine yard›m ederek yerlerini
ald›lar. Biz sahilde durdu¤umuz yerde, gittikçe yaklaflan foklar› görebili-
yorduk. Sudan ç›karken t›pk› balinalar gibi hava püskürtüyorlard›.
Eskimo kay›klar›, k›sa zamanda foklar›n aras›na kar›flm›flt›. Hay-
vanlar, buna ald›r›fl eder gibi görünmüyordu. Aksine Eskimolarda bir çe-
kingenlik vard›. ‹nsanla hayvan aras›ndaki bu mücadeleyi izlemeye bafl-
lad›k. Eskimolar›n ellerinde, balina k›l盤›ndan yap›lm›fl z›pk›nlardan
baflka silâh yoktu. Fok bal›¤›na yaklafl›p z›pk›n› saplad›ktan sonra, h›z-
la uzaklafl›yorlard›. Bu kavga s›ras›nda, ilginç bir fley dikkatimi çekti. Es-
kimolar, kay›klar›nda kum da bulunduruyorlard›. Bazen foklar›n gözüne
do¤ru bir avuç kum serperek onlar› kör etmeye çal›fl›yorlard›.
Eskimolar, yedi sekiz fok ölüsüyle geri döndüklerinde, akflam ol-
mak üzereydi. Hayvanlar› çabucak yüzerek; etini, derisini ve ya¤›n›
ay›rd›lar. Etleri bozulmamas› için, kar kuyusuna doldurdular. Derileri te-
mizleyip kurutmak üzere gerdiler. Ya¤lar› da tafl kaplara koydular.
Akflam yeme¤inde, bize büyük bir ikram olarak fok bal›¤› ç›kard›-
lar. Daha fazla yememiz için öyle zorlamaya bafllad›lar ki, âdeta zorla
a¤z›m›za sokuyorlard›.
O geceyi de orada geçirecektik. Yataklar›m›z› gösterdiler. Hep be-
raber yatt›k. Çad›rda, balina ya¤› yak›lan bir kandil vard›. Bu ayn› za-
manda tatl› bir ›s› yayd›¤›ndan, kulübenin içi oldukça ›s›nm›flt›. D›flar›-
daki dondurucu so¤u¤a karfl›n rahat bir gece geçirdik.Eskimolar, erte-
si gün bizi evimize kadar getirdiler.
* * *
89
