– ‹yi, dedi Abi. Benim y›ld›z›mdan uzaktalar ve hemen git-
tiler.
– Evet Prens; fakat yirmi y›l sonra sizin y›ld›z›n›za daha
yak›n olacaklar, güçleri de daha büyük olacak. Krallar Vadisi
üstünde sizi yenecekler. Yirmi y›l sonra. Fakat bu yirmi y›l
içinde yaln›z siz parlayacaks›n›z.
Abi, k⤛d› ald› ve f›rlat›p att›.
– Ç›lg›n! dedi. Y›ld›zlar üzerine bu saçmal›klarla beni kor-
kutaca¤›n› m› san›yorsun? Y›ld›z›m burada!
K›l›c›n› çekti ve Kaku’nun bafl›n›n üstünde sallad›.
– Abi’nin y›ld›z› budur.
– Size gördü¤üm gibi gerçe¤i söyledim, dedi Kaku. Size
hofla gider fleyler söylememi isterseniz bu kolay. Fakat bana
öyle görünüyor ki, gelece¤iniz pek kötü de¤il. Yirmi y›l güç sa-
hibi olacaks›n›z. Ondan sonra dertler gelirse, bunun ne öne-
mi var?
– Bu do¤ru, dedi Abi. Bugün keyfim yerinde de¤il. Çal›fl-
man›n bedeli olarak, sana alt›n bir kupa verece¤im. Bana her
zaman do¤ruyu söylemelisin!
Kaku e¤ildi. ‹fllerin böyle iyi gitmesinden hofllanm›flt›. Kâ-
¤›tlar›n› ald›. Tam oradan ayr›laca¤› anda, Nil’in k›y›s› boyun-
ca, baz› atl›lar›n gemiye do¤ru kofltuklar› görüldü. Prens Abi:
– Bu muhaf›z komutan›m, dedi. Bana Firavundan yan›t
getiriyor. Gitme Kaku, kal ve onu dinle, bana ö¤üt ver.
* * *
9
