flünmüyorlard› bile. Düflüp bir yerlerini k›rmadan merdivenler-
den inmeye çal›flt›lar.
Birbirlerine aç›klamasalar da kazma küre¤i orta yerde b›-
rakmalar› ba¤›fllanacak gibi de¤ildi. Tom’un akl›na korkunç bir
fley geldi.
— Öç alaca¤›n› söyledi! Bizden mi acaba?
Huck, neredeyse korkudan bay›lacakt›. Ama tan›kl›¤› yal-
n›zca Tom yapm›flt›. Tehlike karfl›s›nda yaln›z kalmaksa ürkü-
tücüydü.
Tom, gündüz yaflad›¤› olaylar nedeniyle gece boyunca ka-
rabasanlar gördü. Düflünde, perili köflkteki hazineyi ele geçir-
diyse de sahip olamad›. Çünkü her uyan›fl›nda ac› gerçe¤e
geri dönüyordu.
Ertesi sabah uyand›¤›nda bafl›ndan geçenler ona düfl gibi
geldi. Ama hazine sand›¤› düfl olamazd›. O zamana dek el-
li dolar› bile bir arada görmeyen Tom, bir insan›n yüzlerce,
binlerce dolara sahip olmas›n› anlayam›yordu. Dünyada bu
kadar çok para bulunabilece¤ini bile düflünmemiflti.
Çabucak kahvalt› edip Huck’u aramaya ç›kt›. Nehir k›y›s›n-
da bir kay›¤a oturup ayaklar›n› suya sark›tm›fl olan Huck, kay-
g›l›yd›.
— Kazmayla küre¤i saklasayd›k hazine bizim olacakt›, di-
ye söylendi.
— Düfl görmüfl olmay› ye¤lerdim.
— Yeterince düfl gördüm ben. Sabaha dek o ‹spanyolla
u¤raflt›m.
— Onu bulmam›z gerekiyor Huck.
68