konufltu Scott. “fiu paray› alacak m›s›n, yoksa yine yumru€u yer-
lefltireyim mi?”
“Tamam, tamam!” diye hayk›rd› Yak›fl›kl› Smith korkuyla. “
Ama bu paray› istemeye istemeye al›yorum. Bu köpek bir alt›n ma-
deni. Göz göre göre soyulacak m›y›m yani? Her insan›n haklar›
vard›r, de€il mi?”, diye ekledi.
“Hakl›s›n,” diye yan›tlad› Scott paray› onu uzat›rken. “Her insa-
n›n haklar› vard›r. Ama sen insan de€ilsin ki. Canavar›n tekisin
sen.”
“Dawson’a bir döneyim,” diye bir tehdit savurmaya kalkt› Yak›-
fl›kl› Smith, “Sizi kanun adamlar›na flikâyet edece€im.”
“Dawson’a döndü€ünde a€z›n› açacak olursan, seni kasaba-
dan kovdururum. Anlad›n m›?”
Yak›fl›kl› Smith cevap yerine yutkundu.
“Anlad›n m›?” diye gürledi di€eri hiddetle.
“Evet.” diye zay›f bir ses ç›kt› Yak›fl›kl› Smith’in g›rtla€›ndan.
Scott ona arkas›n› dönerek, Beyaz Difl’in üzerine e€ilmifl bir
fleyler yapan k›zak sürücüsüne yard›m etmeye yöneldi.
Adamlar›n bir k›sm› ayr›lmaya bafllam›fllard›; kalanlar da grup-
lar hâlinde toplanm›fl konufluyorlard›. Tim Keenan gruplardan biri-
ne yaklaflt›.
“Bu adam kim ya?” diye sordu.
“Weedon Scott.” diye cevaplad› biri.
“Kimin nesidir bu Weedon Scott, peki?” diye ›srar etti.
“fiu madencilik uzmanlar›ndan biri. Önemli kiflilerle yak›nl›€›
vard›r. Bafl›n› derde sokmak istemiyorsan, ondan elinden geldi€i
kadar uzak duracaks›n. Bak, bu sözümü iyi dinle. Bütün memurlar-
la içli d›fll›d›r. Alt›n Dairesi Müdürünün de yak›n ahbab›d›r.”
“Önemli biri oldu€unu anlam›flt›m zaten.” diye durumu kurtar-
maya çal›fl›yordu kumarbaz. “Daha baflta o yüzden iliflmedim ona
ben.”
78