Adamlar bir süre durup, kilitlenmifl hâldeki köpeklere bakt›lar.
Matt “Çok fazla kanam›yor, gibi. Sanki tam yerine ulaflamam›fl
daha.” diye görüflünü belirtti.
“Ama her an ölebilir.” diye cevap verdi Scott. “fiuraya baksana!
Biraz daha derine kayd›.”
Genç adam›n Beyaz Difl için duydu€u heyecan ve kayg› gide-
rek art›yordu. Cherokee’nin bafl›na defalarca sertçe vurdu. Ama
çenesini gevfletmeyi baflaramad›. Cherokee bu darbelerin amac›-
n› anlad›€›n› ama hakl› oldu€unu ve difllerini gevfletmemekle yal-
n›zca üzerine düflen görevi yerine getirdi€ini anlatan bir ifadeyle
küt kuyru€unu birkaç kez sallad›.
Scott, “Kimse yard›m etmeyecek mi?” diye kalabal›€a seslendi
çaresizce.
Ama kimse ç›kmad›. Buna karfl›l›k, alayl› tezahüratlar yapma-
ya ve saçma sapan öneriler getirmeye bafllad›lar.
“Bir manivela gibi bir fley laz›m.” diye fikir yürüttü Matt.
“Hey yabanc›, o diflleri k›ray›m deme sak›n!” dedi.
“Senin köpe€in mi?”
Kumarbaz evet anlam›nda homurdand›.
“O zaman buraya gel de, aç flunun a€z›n›.”
“‹yi de, yabanc›” dedi öbürü k›flk›rt›c› bir ifadeyle, “Sana flunu
söyleyeyim ki, bu benim marifetim de€il. O bak›mdan, dedi€ini na-
s›l yapaca€›m› hiç bilemiyorum.”
“Öyleyse çekil bafl›mdan.” diye karfl›l›k verdi genç adam. “Be-
ni rahats›z etme. Meflgulüm.”
Tim Keenan tepesinde dikilmeye devam etti ama Scott’un ona
ald›rd›€› yoktu. Scott, Cherokee’nin sahibini buyurgan bir sesle ça-
€›rd›: “Köpe€ini tutmaya haz›rlan, bakal›m.”
Kumarbaz söz dinleyerek e€ildi ve Cherokee’yi s›ms›k› yakalad›.
“Haydi!”, diye ba€›rd› Scott, son kan›rtmay› yapt›€› anda.
Sonunda köpekler birbirinden ayr›lm›flt› ama buldok ç›lg›nlar
gibi tepiniyordu.
“Götür onu buradan.” diye emretti Scott. Bunun üzerine Tim
76