Odaya girdi¤imizde, annem telâflla yerinden kalkm›flt›.
Yan›nda oturan Bay Murdstone, kendine hâkim olmas› için
onu uyard›ktan sonra, elimi s›k›p sa¤l›¤›m› sordu. Koflup an-
neme sar›ld›m.
Odam de¤ifltirilmiflti. Bahçedeki kulübede havlayan, ko-
caman bir köpek vard›. Zincirli olmasa sald›rabilirdi. Bunlar›
düflünürken uyuyakalm›fl›m.
Uyand›¤›mda, annemle Peggotty bafl ucumdayd›.
– Neyin var David? diye sordu annem.
Gözyafllar›m› göstermek istemiyordum. Bana yaklaflma-
s›n› engellemeye çal›flt›m. Gösterdi¤im tepkide Peggotty’nin
de pay› oldu¤unu sanarak ona ç›k›flmaya bafllad›:
– O¤lumu bana karfl› sen k›flk›rt›yorsun. Hem de bala-
y›mda. Tam da yaflamaktan tat almaya bafllayaca¤›m s›rada,
bafl›ma bunlar m› gelecekti?
Omzuma yabanc› bir elin dokundu¤unu duyumsad›m.
Bay Murdstone’un eliydi bu. Anneme dönerek:
– Bizi yaln›z b›rak sevgilim, dedi. David’le biraz yaln›z ko-
nuflaca¤›m.
Yaln›z kal›nca, kap›y› kapat›p tam karfl›ma oturdu. Bir sü-
re dik bak›fllarla süzdü beni. Umursamad›¤›m› görünce:
– Sözümü dinlemeyen at›ma ya da köpe¤ime ne yapar›m
biliyor musun David? dedi. K›rbaçla döverek e¤itirim. Sen
ak›ll› bir çocuksun. Yüzünü y›ka da afla¤› inelim.
Dediklerini yapt›m. Salona girerken:
14