– Hepsi emin, dedi. Onlara; canavar› ilk görene iki
bin dolar ödül verece¤imi bildirdim.
– Hangi silâh› kullanacaks›n›z Kaptan?
– Bu gemide, en yeni teknikle yap›lm›fl güçlü silâh-
lar var. Bu, z›pk›n atan bir silâh; flu daha büyü¤ü, mermi
at›yor. Bu da en büyük silâh›m›z, on mil uzakl›¤a bomba
atabilir. Ayr›ca, gemide dünyan›n en büyük z›pk›nc›s›
var; tan›flman›z› isterim.
Kaptan, Ned Land (Nid Lend)’› ça¤›rtt›. Bizi tan›flt›r-
d› ve bafl bafla b›rak›p yan›m›zdan ayr›ld›.
Ned, k›rk yafllar›nda; uzun boylu ve sa¤lam yap›l›y-
d›. Frans›z as›ll› Kanadal›yd›. Benimle Frans›zca konufl-
mak hofluna gidiyordu. ‹yi arkadafl olmufltuk.
* * *
Üç haftad›r denizdeydik. Pasifik Okyanusu’nun ku-
zeyinde seyrediyorduk. Ned’e canavar hakk›nda ne dü-
flündü¤ünü sordum.
– Böyle bir deniz yarat›¤›n›n varl›¤›na inanm›yorum,
dedi. Bir geminin demir sac›n› çizebilecek bir balinaya
daha rastlamad›m.
– Fakat bafl›ndaki k›l›çla gemileri delen canavardan
söz edilir.
– Onlar tahta gemiler, demir de¤il.
– Ned, ben demirde bile delik açabilecek balina, yu-
nus veya bu canavar›nkine benzer bir ç›k›nt›s› olan her-
hangi bir yarat›¤›n varl›¤›na inan›yorum.
– Sanmam.
10
