– Göremiyorum onlar›. Art›k eve dönsek daha iyi olacak.
E¤er h›rs›zlar› ele geçirseydim onlar› öldürecektim, diyordu.
Az sonra iki uflak eve döndüler.
Gün a¤ar›rken hava da iyice so¤umufltu. Birden ya¤mur
boflald›. Oliver’sa hâlâ k›m›ldamadan o so¤uk, ›slak çimenle-
rin üzerinde yat›yordu.
* * *
En sonunda Oliver ac› içinde k›vranarak uyand›. Kan için-
de olan sol kolunu kald›ram›yordu. O kadar güçsüzdü ki bin
bir zorlukla kalk›p oturabildi. Ac›yla ba¤›rd›. Do¤rulmak istedi,
fakat yine yere düfltü.
Orada kal›rsa ölece¤ini biliyordu. Sonunda aya¤a kalk›p
yürümeye çal›flt›. Ad›mlar›n› t›pk› sarhofllar gibi at›yordu. Ne-
reye gitti¤inden haberi yoktu. Ya¤mur hâlâ bardaktan bofla-
n›rcas›na ya¤›yordu.
Yola ç›kt› ve hemen orac›kta bir ev gözüne çarpt›. “Belki
ev halk› bana ac›r. Ac›masalar bile, çimenlerin üzerinde can
verece¤ime onlar›n yan›nda ölmek çok daha iyidir.” diye dü-
flündü.
Eve iyice yaklafl›nca, buray› daha önceden gördü¤ünü
düflündü. “Acaba nerede görmüfl olabilirdi?” Derken an›msa-
d›. Buras› Sikes ve Toby Crackit’›n içeri girmeyi tasarlad›klar›
evdi.
Bu akl›na gelince ac›s›n› unuttu ve tek fley düflündü: Kaç-
mak. Kaçmak. Ama o, ayakta bile bin bir zorlukla durabiliyordu.
100