Alfred gülerek:
– Bizim pay›m›za korkulacak bir fley yok. Zenci ›rk› ayak alt›nda-
d›r ve öyle kalacakt›r. Barutumuzu kullanmaya yetecek kadar atefle
sahibiz, dedi.
– Senin Henrique gibi yetiflmifl çocuklar›n da bu ifli amma ba-
flar›rlar ha! Daha kendilerine hâkim olam›yorlar.
– Hakl›s›n. Kulland›¤›m›z bu yöntem, çocuklar›n e¤itimini kös-
tekliyor. Asl›nda sakin ve eli aç›k olan bu çocuk, k›zd›¤› zaman ba-
rut gibi oluyor.
– ‹flte, e¤itim en önemli sorunumuz olmas›na karfl›n, senin bu
sözlerin baflar›l› olmad›¤›m›z› kan›tl›yor.
– Kulland›¤›m›z yöntemin iyi ve kötü yanlar› var. Zencilerin za-
y›fl›klar›, bizde bunun tersi olan güzel özellikleri güçlendiriyor.
Bu konuflmalardan sonra iki kardefl tavla oynamaya oturdular.
Alfred oyun aras›nda Augustin’e, düflünceleri do¤rultusunda kölele-
rini e¤itip herkese örnek olabilece¤ini alayl› bir biçimde söyledi.
– E¤er kölelere soluk ald›rmayan bir toplumda yafl›yorsak, on-
lar› e¤itmekle, s›rtlar›na Etna Da¤›’n› yüklemifl oluruz. E¤itim, ancak
devlet eliyle ifle yarar hâle getirilir.
Onlar oyunlar›na devam ederken, at sesleri duyarak aya¤a
kalkt›lar. Bakt›klar›nda, at üstündeki iki çocu¤un dönüflünün çok
hofl bir görüntü oluflturdu¤unu gördüler.
Augustin, k›z›n› karfl›lamaya giderken, yorulup yorulmad›¤›n› flef-
katle sordu. K›z›n›n kesik ve güç nefes ald›¤›n› gördü¤ünde ürperdi.
Çocuklar yaln›z kald›klar›nda; Henrique, Eva’ya, hep onunla ol-
sa, iyi bir insan olmaya çal›fl›p Dodo’yu hiç dövmeyece¤ini söyledi.
Eva konuflmalar›n›n sonunda, gözyafllar›yla ›slanm›fl anlaml› bak›fl-
larla bak›p Henrique’ten, ne olursa olsun Dodo’yu sevmesini istedi.
Henrique, Eva’n›n, yaflam›nda gördü¤ü en iyi ve sevimli k›z ol-
du¤unu söyleyerek, onun için her fleyi sevebilece¤ini yanaklar› k›-
zararak söyledi.
* * *
66