n› s›vay›p bütün olumsuz yanlar›na karfl›n bu iflin üstesinden geldi.
Küçük k›z› y›kad› ve temiz giysiler giydirdi. ‹flini bitirince, büyük bir
gönül rahatl›¤› duydu. Y›kan›p temiz giysiler giyen çocu¤un, son de-
rece sevimli bir görünümü vard›. Ophelia, hemen onun iyi bir e¤itim
almas› için tasar›lar yapmaya bafllad›.
– Kaç yafl›ndas›n?
– Bilmiyorum...
Çocuk ne yafl›n› biliyordu ne de annesini. Bu nedenle “Ben do¤-
mad›m,” diyordu.
– Benim annem de, babam da yok. Beni tüccar, baflka çocuk-
larla birlikte büyüttü. Bize Sue (Sü) ana bak›yordu.
Ophelia, çocu¤a dikifl dikip dikmek ve baz› fleyleri bilip bilmedi-
¤ini sordu¤unda da hep, “bilmiyorum” yan›t›n› ald›. Bildi¤i fleylerin
neler oldu¤unu sordu¤undaysa; sofra kurup kald›rd›¤›n›, bulafl›k y›-
kay›p su tafl›d›¤›n› söyledi.
Ophelia’n›n e¤itimle ilgili düflünceleri oldukça belirgindi. Bunlar,
o dönemde, New England’›n ahlâk bak›m›ndan bozulmam›fl yerle-
rinde geçerli olan düflüncelerdi. Bunlar, flöyle özetlenebilirdi: Ço-
cuklara, okuma - yazman›n yan› s›ra, din bilgileri ve ne zaman ko-
nuflacaklar› ö¤retilmeli; iyi yetiflmeleri için de yalan söylediklerinde
k›rbaçlanmal›yd›lar.
Ophelia da, o zamanlar, günümüzde art›k kullan›lmayan bu sis-
temden baflka bir e¤itim bilmiyordu. K›z› kendi yan›na ald› ve ona bir
yata¤›n nas›l düzeltilece¤ini, yerlerin nas›l süpürülece¤ini gösterdi.
Ophelia, ona göstermek üzere yata¤›n üstüne e¤ildi¤inde,
Topsy, orada gördü¤ü eldiven ve kurdeleyi kaflla göz aras›nda ce-
bine soktu. Ophelia, gösterdiklerini yinelemesini istedi¤inde; k›z›n
büyük bir beceriklilikle dediklerini yapmas›ndan mutlu oldu. Ama
tam bu s›rada, Topsy’nin biraz önce aceleyle cebine t›k›flt›rd›¤› fley
d›flar› ç›kt›.
Ophelia, k›zg›nl›kla küçük k›za ba¤›rd›. K›z, suçsuz bir ifadeyle;
onu ald›¤›n› yads›d› ve cebine nas›l girdi¤ine flafl›rm›fl gibi davrand›.
Ophelia, küçük k›za, yalan söylemenin kötülüklerinden söz etti.
Ancak k›z, dedi¤inde diretmeye devam ediyordu.
57