Bilen, ‹smail
          
        
        
          1902 Rize
        
        
          18 Kas›m 1983 Berlin
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda kurulan
        
        
          Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP)
        
        
          genel sekreterli¤ini yapan siyaset ada-
        
        
          m›. Lâz ‹smail olarak da bilinir. ‹stan-
        
        
          bul tersanesinde motor makinistli¤i
        
        
          yapt›. Mütareke döneminde çeflitli ey-
        
        
          lemlere kat›ld›. 1922’de ‹stanbul’da
        
        
          kurulan Türkiye Komünist Partisi’ne
        
        
          girdi ve ayn› y›l SSCB’ye giderek
        
        
          Moskova Üniversitesi’nde ö¤renim
        
        
          gördü. 1925’te Türkiye’ye döndükten
        
        
          sonra güney illerinde iflçilerin örgüt-
        
        
          lenmesi için çal›flmalar yapt›.
        
        
          1927’deki TKP davas›nda üç aya
        
        
          mahkûm oldu. 1929’daki baflka bir da-
        
        
          vadan Hikmet K›v›lc›ml›’yla birlikte
        
        
          yarg›land› ve befl y›l hapis cezas›na
        
        
          çarpt›r›ld›. Cumhuriyet’in 10. y›l›nda
        
        
          ç›kan af yasas›yla serbest b›rak›ld›.
        
        
          1934’te Moskova’ya gitti ve bir daha
        
        
          yurda dönmedi. 1934’te Zeki Baflt›-
        
        
          mar’dan yasa d›fl› Türkiye Komünist
        
        
          Partisi’nin genel sekreterli¤ini devral-
        
        
          d›. Partinin 1983’te toplanan 5.Kong-
        
        
          resi’nde genel sekreterli¤i Haydar
        
        
          Kutlu’ya b›rakt› ve birkaç gün sonra
        
        
          öldü.
        
        
          Bafll›ca eserleri:
        
        
          Çetin Savafl
        
        
          (1975),
        
        
          Savafl Yolu
        
        
          (1975),
        
        
          Güneflli
        
        
          Dünya
        
        
          (1977),
        
        
          Kore Nere?
        
        
          (1978).
        
        
          
            Bilgili, Mustafa Fevzi
          
        
        
          1872 Malatya
        
        
          26 Mart 1944 Malatya
        
        
          Birinci TBMM Malatya milletvekili.
        
        
          ‹lk ve ortaö¤renimini Malatya’da ta-
        
        
          mamlad›. Medrese ö¤renimi sonras›
        
        
          müderris oldu. Belediye ve ‹l Genel
        
        
          Meclisi üyelikleri yapt›. Sivas Kongre-
        
        
          si’nden sonra Malatya Müdafaa-i Hu-
        
        
          kuk Cemiyeti’nin kurulmas›na öncülük
        
        
          etti. Son Osmanl› Meclis-i Mebusan›’na
        
        
          Malatya milletvekili seçildiyse de ‹stan-
        
        
          bul’a gitmeyip 23 Nisan 1920’de
        
        
          TBMM’nin aç›l›fl›nda haz›r bulundu.
        
        
          Dönem sonunda milletvekilli¤i sona
        
        
          erince memleketine döndü.
        
        
          200
        
        
          
            Bilen, ‹smail
          
        
        
          met ve kendilerini o hükûmetin üyeleri olarak tan›mad›¤›m›; e¤er ‹stan-
        
        
          bul’daki bir hükûmetin nâz›rlar› olarak görüflmek istiyorlarsa, kendileriy-
        
        
          le görüflmekte mazur oldu¤umu bildirdim. Ondan sonra, kimlik ve yetki
        
        
          söz konusu edilmeden görüflülmesi uygun bulundu.
        
        
          Konuflman›n baz› safhalar›nda, Ankara’dan bizimle birlikte gelen baz› mil-
        
        
          letvekili arkadafllar› da bulundurdum. Birkaç saat süren konuflmadan, ge-
        
        
          len kimselerin esasl› hiçbir bilgi ve kanaate sahip olmad›klar› anlafl›ld›.
        
        
          Sonunda, kendilerine ‹stanbul’a dönmelerine izin vermeyece¤imi ve be-
        
        
          raberce Ankara’ya gidece¤imizi bildirdim.
        
        
          
            ‹zzet ve Salih Pafla’lar Ankara’da
          
        
        
          Zaten beklemekte olan trenle hareket edildi. 6 Aral›k 1920’de Ankara’ya
        
        
          geldik. ‹stanbul’dan gelen heyeti, itirazlar›na ra¤men al›koymufltum. Fa-
        
        
          kat bunu ilân etmeyi yararl› bulmad›m. Çünkü, ‹zzet ve Salih Pafla’larla di-
        
        
          ¤erlerinden, millî hükûmet ifllerinde yararlanarak haysiyetlerini korumak
        
        
          istedim. Bu maksatla, Ankara’ya gelir gelmez bas›na verdi¤im resmî bil-
        
        
          diride, ad› geçen kimselerin Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’yle görüflme
        
        
          yapmak bahanesiyle ‹stanbul’dan ç›kt›klar›n›, memleketin iyilik ve selâ-
        
        
          meti için daha yararl› ve daha etkili bir flekilde çal›flmak üzere bize kat›l-
        
        
          d›klar›n› ilân ettirdim.
        
        
          (.........)
        
        
          
            ‹zzet ve Salih Pafla’lar Ankara’dan Memnun Görünmüyorlar,
          
        
        
          
            ‹lle Payitahta Gitmek ‹stiyorlard›
          
        
        
          Sayg›de¤er Efendiler, Ankara’da bulunan ‹stanbullu misafirlerimize, bir-
        
        
          bir buçuk ayl›k misafirlikleri s›ras›nda çok fleyler göstermek f›rsat›na sa-
        
        
          hip oldu¤umuzu san›yorum. Asi Ethem ve kardefllerinin kuvvetleri orta-
        
        
          dan kald›r›ld›. Yunanl›lar› ‹nönü’de üç günde yendik. Büyük Millet Mecli-
        
        
          si’nin ferahlayaca¤› ve memnun olaca¤› yeni bir devir aç›ld›. Fakat, ‹zzet
        
        
          ve Salih Pafla’lar, bunlar›n hiçbirinden memnun görünmüyorlar, s›la özle-
        
        
          mine tutulmufl gibi de payitahta gitmek istiyorlard›. ‹stanbul’daki arka-
        
        
          dafllar›n›n da çok merakta olduklar› anlafl›l›yordu.
        
        
          (.........)
        
        
          
            ‹zzet ve Salih Pafla’lar›n ‹stanbul’da Siyasî Görev
          
        
        
          
            Almayacaklar›na Söz Vermeleri Üzerine, ‹stanbul’a
          
        
        
          
            Dönmelerine ‹zin Verildi
          
        
        
          Efendiler, Ankara’da bulunan ‹zzet ve Salih Pafla’lar bir türlü Ankara’ya
        
        
          ›s›namad›lar. ‹stanbul’da ailelerinin yan›na gitmelerine izin vermemiz için
        
        
          do¤rudan do¤ruya veya dolayl› yoldan boyuna rica ediyorlar ve ‹stan-
        
        
          bul’a dönüfllerinde, siyasî hiçbir görev almayacaklar›na söz veriyorlard›.
        
        
          1921 y›l›n›n Mart ay› bafllar›nda, ‹smet Pafla’n›n baz› ifller için Ankara’ya
        
        
          gelmifl bulundu¤u bir s›rada, Pafla’lar ricalar›n› yinelediler. Bir gün, ‹smet
        
        
          Pafla’n›n da kat›ld›¤› Bakanlar Kurulu, toplant› hâlindeyken, Ahmet ‹zzet
        
        
          Pafla daireye gelerek haber göndermifl ve ‹smet Pafla kendisiyle görüfl-
        
        
          müfltür. ‹zzet Pafla, bizim teklifimiz üzerine, ‹stanbul’da görev almayaca-
        
        
          ¤›na, uzun uzad›ya aç›klamalarla söz vererek ‹stanbul’da ailesinin yan›na
        
        
          gönderilmesi için izin rica etmifl; Salih Pafla’n›n da ayn› flekilde söz vere-
        
        
          rek serbest b›rak›lmas› ricas›nda bulundu¤unu eklemifl. ‹smet Pafla, bu
        
        
          aç›klamay› ve bu ricay› Bakanlar Kurulu’na getirdi. Zaten varl›klar›n›n mil-
        
        
          lî ifllerimizde yararl› olmad›¤›, aksine Ankara’da bir yük, bir a¤›rl›k olarak
        
        
          bulunduklar›, üstelik baz› olumsuz ak›mlara da sebep olduklar› anlafl›lm›fl
        
        
          bulundu¤undan, Bakanlar Kurulu, bu paflalar›n ‹stanbul’a dönmelerinde
        
        
          bir sak›nca görmedi. Fakat ben, Ahmet ‹zzet Pafla ve arkadafl›n›n verdikle-
        
        
          ri sözde ciddiyet ve samimiyet olmad›¤›n›, ‹stanbul’a döndükten sonra,
        
        
          mutlaka ‹stanbul Hükûmeti’nde görev alarak bizi tedirgin etmekte devam
        
        
          edecekleri kanaatinde oldu¤umu söyledim. “Namuslar› üzerine söz veri-
        
        
          yorlar” dendi. Bu sözlerini yaz›l› ve imzal› olarak verirlerse müsaade edi-
        
        
          lebilece¤ini söyledim. ‹smet Pafla, bu teklifimi yan›m›zdaki odada bekleyen
        
        
          ‹zzet Pafla’ya bildirdi. ‹zzet Pafla, derhal bir k⤛t kalem alarak kabineden
        
        
          çekileceklerini, bir taahhütname olarak yazm›fl ve imzalam›fl; e¤er yan›l-
        
        
          m›yorsam Salih Pafla’ya da imzalatm›flt›.
        
        
          Ben, bu k›sa taahhütnameyi yeterli görmedim. Pafla’n›n sözle anlatt›¤› an-
        
        
          lam ve genifllikte de¤ildi. Hemen, bunun bir aldatmaca oldu¤una arkadafl-
        
        
          lar›n dikkatini çekerek, “‹smet Pafla’ya a¤›zdan anlatt›klar›n› yazarak imza
        
        
          etsin” dedim. ‹zzet Pafla’n›n, a¤›zdan bu kadar aç›klama yap›p söz verdik-
        
        
          ten sonra, baflka maksatla bir taahhüt yazm›fl olaca¤› tahmin edilmedi ve
        
        
          bu k›sa taahhüdün yeterli görülmesi istendi. ‹flte ‹zzet ve Salih Pafla’lar
        
        
          böyle aldatmaca bir belge ile ‹stanbul’a gitmenin yolunu bulmufllard›r.
        
        
          
            Nutuk : s.347, 357, 375, 409.
          
        
        
          
            Mustafa Fevzi Bilgili
          
        
        
          
            Bilecik Görüflmesi’ne ‹stanbul Hükûmeti ad›na kat›lan Ahmet ‹zzet Pafla (solda)
          
        
        
          
            ve Salih Pafla (Kezrak).
          
        
        
          B‹LEC‹K GÖRÜfiMES‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA