209
        
        
          
            Bitlis
          
        
        
          I.Dünya Savafl› s›ras›nda uzun süre Rus
        
        
          iflgali alt›nda kalan, Türkiye’nin Do¤u
        
        
          Anadolu Bölgesi’ndeki kent. 1514’te
        
        
          Osmanl› Devleti topraklar›na kat›ld›ktan
        
        
          sonra merkezden atanan beylerce yöne-
        
        
          tildi. 1868’de kentte belediye örgütü ku-
        
        
          ruldu. 1879’da vilâyet oldu. Osmanl›
        
        
          Devleti’nin son döneminde göçler ve sa-
        
        
          vafltan büyük ölçüde zarar gördü. 1
        
        
          Mart-8 A¤ustos 1916 aras› Rus iflgalin-
        
        
          de kalan kent, Mustafa Kemal komuta-
        
        
          s›ndaki 16.Kolordu taraf›ndan geri al›n-
        
        
          d›. Cumhuriyet döneminde il yap›ld›.
        
        
          1929’da ilçe yap›larak Mufl’a ba¤lan-
        
        
          d›ysa da 1936’da yeniden il oldu.
        
        
          
            Biz ‹nsanlar
          
        
        
          Peyami Safa’n›n, iflgal y›llar› ‹stanbu-
        
        
          lunda yaflanan olaylar› konu alan roma-
        
        
          n› (1959). Romanda, Millî Mücadele
        
        
          y›llar›, mütareke dönemi ‹stanbulu, ifl-
        
        
          gal kuvvetleri ve bunlara hizmet eden
        
        
          birtak›m ç›karc› çevreler ele al›n›r.
        
        
          Konusu özetle flöyledir: «Mütarekenin
        
        
          ikinci y›l›nda, Bo¤aziçi’ndeki bir okul-
        
        
          da ö¤renci olan Tahsin, kendisine “eflek
        
        
          Türk” diyen s›n›f arkadafl› Cemil’in ba-
        
        
          fl›na bir tafl atarak onu yaralar. Cemil’in
        
        
          ailesi, iflgal kuvvetleriyle yak›n iliflki
        
        
          içindedir. Oldukça alafranga bir yaflam
        
        
          tarz›n› benimsemifllerdir. Bu ailenin nü-
        
        
          fuzunun fark›nda olan okul yönetimi,
        
        
          Tahsin’i okuldan atma karar› al›r. Fa-
        
        
          kat, o s›rada okulda ö¤retmenlik yap-
        
        
          makta olan Orhan, olaya “memleketine
        
        
          hakaret edilen bir çocu¤un tüm halk›
        
        
          ad›na düflmana verdi¤i karfl›l›k”, “Ana-
        
        
          dolu’nun ‹stanbul’a mücadelesinin bir
        
        
          minyatürü” gözüyle bakarak karara kar-
        
        
          fl› ç›kar. Tahsin ve Cemil’in aileleriyle
        
        
          ilgili yapt›¤› araflt›rmalarda da, çocukla-
        
        
          r›n sürtüflmelerinin bir benzerinin de
        
        
          birkaç ay önce Tahsin’in babas› ve Ce-
        
        
          mil’in annesi aras›nda geçti¤ini, Tah-
        
        
          sin’in babas› Mustafa’n›n da bu olay so-
        
        
          nucu hapsedildi¤ini ö¤renir. Okul ida-
        
        
          resini, Tahsin’i okulda tutmalar› yönün-
        
        
          de ikna eder; istifas›n› verir ve ayn›
        
        
          okulda edebiyat ö¤retmenli¤i yapmakta
        
        
          olan Necati’nin yan›na yerleflir. Bu ara-
        
        
          da Cemil’in akrabas› olan Vedia ismin-
        
        
          de bir genç k›za ilgi duymaya bafllar.
        
        
          Tüm bu olanlar Orhan’› kendini sorgu-
        
        
          lamaya iter. Bu sorgulama sürecinin so-
        
        
          nunda, uzun müddet benimsedi¤i ma-
        
        
          teryalizmin ‘denize düflenin y›lana sa-
        
        
          r›lmas›’ndan ibaret oldu¤u karar›na va-
        
        
          r›r. Arkadafl› Necati’nin de etkisiyle
        
        
          materyalizmin flekillendirdi¤i düflünce-
        
        
          lerinden sapar. Bir süre sonra, bir pasta-
        
        
          nede Vedia ve k›z›n ailesiyle karfl›laflan
        
        
          Orhan ve Necati, kad›nlar›, o s›rada
        
        
          meydana gelen bir meseleden kurtar›p
        
        
          karakola düflmelerini engellerler. Orhan
        
        
          ve Vedia aras›nda bir yak›nlaflma bafl-
        
        
          lar. Bu arada, Mustafa hapishaneden ç›-
        
        
          kar; içerideyken etti¤i Cemil’in annesi-
        
        
          ni öldürme yemininden caym›flt›r art›k.
        
        
          Vedia’lar›n hizmetçisi ‹clâl’le evlenir-
        
        
          ler. O s›ralarda, Orhan’›n kalp hastas›
        
        
          oldu¤u anlafl›l›r. Orhan, yaflam ve ölüm
        
        
          üzerine düflünceye dalmas›na sebep
        
        
          olan bu haberi almas›ndan çok az bir
        
        
          süre sonra da amcas›n›n öldü¤ünü ve
        
        
          kendisine miras kald›¤›n› ö¤renir ve
        
        
          birkaç hafta için Elâz›¤’a, miras ifllerini
        
        
          halletmeye gider. Döndü¤ünde âdeta
        
        
          de¤iflik bir kimli¤e bürünmüfl gibidir.
        
        
          Amcas›ndan miras kalan paralarla evini
        
        
          döfleyip kendine yeni giysiler al›r. Bu
        
        
          davran›fllar›n›n alt›nda, Vedia’ya evlen-
        
        
          me teklif eden, k›z›n aile dostu Rüfl-
        
        
          tü’den eksik kalmak istememe dürtüsü
        
        
          vard›r. Orhan bu endifleye kap›lmakta
        
        
          hakl›d›r da; çünkü Vedia, Rüfltü’ye kar-
        
        
          fl› tamamen ilgisiz de¤ildir. Aradan za-
        
        
          man geçer. Orhan bu tereddütlü duruma
        
        
          daha fazla dayanamaz ve Vedia’ya ka-
        
        
          rar›n› verece¤i güne kadar onu görme-
        
        
          yece¤ini bildirir. Üç y›l boyunca, Vedia
        
        
          a¤›r bir kriz geçirip hastaneye kald›r›la-
        
        
          na dek birbirlerini görmezler. Orhan
        
        
          hastanede Vedia’y› görünce, k›z›n ken-
        
        
          disine verilmesini tembih etti¤i defteri
        
        
          okuyunca fenalafl›r ve Vedia’n›n baflu-
        
        
          cunda beklerken kalp krizi geçirip ölür.
        
        
          Vedia’ysa iyileflir.» Kaynak : Mürflit
        
        
          Balabanl›lar, Türk Roman›nda Kurtulufl
        
        
          Savafl›, Türkiye ‹fl Bankas› Yay›nlar›,
        
        
          ‹stanbul 2003, s.72.
        
        
          
            Biz ‹nsanlar
          
        
        
          
            Bitlis Vilâyeti (Librairie de Péra Arflivi)
          
        
        
          
            Mustafa Kemal, Bitlis’te bir teftifl s›ras›nda.