Yeflilordu Cemiyeti
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda Anadolu’da
        
        
          kurulan siyasî örgüt. Örgüt konusundaki
        
        
          bilgiler aç›k ve yeterli de¤ildir. May›s
        
        
          1920’de kurulan örgüt, hükûmete resmî
        
        
          bir kurulufl bildiriminde bulunmad›¤›n-
        
        
          dan “gizli” olarak tan›mlan›r. fieyh Ser-
        
        
          vet (Akda¤), Dr.Adnan (Ad›var), Hakk›
        
        
          Behiç (Bayiç), Eyüp Sabri (Akgöl), Yu-
        
        
          nus Nadi (Abal›o¤lu), Hüsrev Sami (K›-
        
        
          z›ldo¤an), ‹brahim Süreyya (Yi¤it), Çer-
        
        
          kez Reflit, S›rr› (Bellio¤lu), Mustafa
        
        
          (Cantekin), Muhittin Baha (Pars), Nâz›m
        
        
          (Öztelli-Resmor) gibi cemiyetin genel
        
        
          merkez üyelerinden hemen hepsi eski ‹t-
        
        
          tihatç› milletvekilleri olup yönetime ya-
        
        
          k›n kiflilerdi. Kurulufl amac›n›n, ‹stanbul
        
        
          Hükûmeti’nin Kurtulufl Savafl›’na yö-
        
        
          neltti¤i “Bolfleviklik” iddias›na karfl›l›k,
        
        
          Bolflevikli¤i ‹slâml›¤a yaklaflt›rmak ve
        
        
          Sovyetlerle iflbirli¤ine ortam haz›rlamak
        
        
          oldu¤u ileri sürülmektedir. Tüzü¤ünün
        
        
          2.maddesinde cemiyetin ideolojisi, “Ye-
        
        
          flilordu, ihtikar, h›rs›zl›k demek olan ser-
        
        
          mayeyi, Allah’›n kullar› aras›nda a¤›r,
        
        
          elîm fakr-ü servet ihdas eden temellükle-
        
        
          ri mazlum insanlar› birbirine k›rd›ran ve
        
        
          tüccar Avrupa’n›n muhtekir ve sarraf
        
        
          diplomatlar› elinde cihan›n bir oyuncak
        
        
          ve insanlar›n birer esir olmas›n› istilzam-
        
        
          dan baflka neticeler vermeyen her muha-
        
        
          rebeyi ve her askerli¤i nefretle karfl›lar
        
        
          ve bunlarla mücadele eder.” fleklinde
        
        
          aç›klan›r. Örgütün genel sekreteri, baz›
        
        
          kaynaklarda Hakk› Behiç Bey, baz› kay-
        
        
          naklarda da, ilk TBMM Hükûmeti’nde
        
        
          Dahiliye Vekâleti müsteflarl›¤›na getiri-
        
        
          len Tokat Mebusu Nâz›m Bey olarak
        
        
          gösterilir. Çerkez Ethem’in de kat›l›m›y-
        
        
          la önemli bir güce eriflen örgüt, 1920 ya-
        
        
          z›nda merkezini tafl›d›¤› Eskiflehir’de
        
        
          Arif Oruç’un yönetiminde “Seyyare-i
        
        
          Yeni Dünya” adl› bir de günlük gazete
        
        
          ç›karmaya bafllad› (A¤ustos 1920) ve
        
        
          TBMM’de “Halk Zümresi” ad›yla bir
        
        
          grup oluflturdu. Mustafa Kemal’in karfl›
        
        
          ç›kmas›na ra¤men bu grubun oylar›yla
        
        
          Nâz›m Bey, Dahiliye Vekilli¤ine getiril-
        
        
          di (Eylül 1920). Çerkez Ethem taraf›n-
        
        
          dan desteklenmesi ve çal›flmalar›n›n gi-
        
        
          derek denetimden ç›kmas› gibi nedenler-
        
        
          le 29 Eylül 1920’de Mustafa Kemal’in
        
        
          iste¤i üzerine çal›flmalar› durduruldu; 18
        
        
          Ekim 1920’de valiliklere gönderilen bir
        
        
          genelgeyle resmî bir “Türkiye Komünist
        
        
          F›rkas›”n›n kuruldu¤u ve Yeflilordu’nun
        
        
          bu f›rkaya dönüfltü¤ü bildirildi. Bu arada
        
        
          Tokat Mebusu Nâz›m Bey, Halk ‹fltira-
        
        
          kiyûn F›rkas›’na kat›ld›. Çerkez Ethem’i
        
        
          resmî Türkiye Komünist F›rkas›’na ka-
        
        
          t›lmaya ça¤›ran Mustafa Kemal, “Yeni
        
        
          Dünya” gazetesinin de, f›rkan›n yay›n
        
        
          organ› olarak Ankara’ya tafl›nmas›n›
        
        
          önerdi. Daha sonra, 21 Mart 1921’de
        
        
          TBMM’nin gizli oturumunda al›nan ka-
        
        
          rar gere¤i, Yeflilordu’nun kimi yönetici-
        
        
          leri ‹stiklâl Mahkemeleri’nde yarg›lana-
        
        
          rak çeflitli cezalara çarpt›r›ld›lar.
        
        
          886
        
        
          
            Yeflilordu Cemiyeti
          
        
        
          Sayg›de¤er Efendiler;
        
        
          Baz› bulan›k meselelerin kolayl›kla ayd›nlanmas›na yard›mc› olaca¤›n›
        
        
          sand›¤›m için yüksek heyetinize, bir “Yeflilordu”dan söz edece¤im:
        
        
          Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Hükûmeti’nin kuruluflundan sonra,
        
        
          Ankara’da, Yeflilordu ad› alt›nda bir dernek kuruldu. Bu derne¤in ilk
        
        
          kurucular›, pek yak›n ve bilinen arkadafllard›. Kurulufl amac›n› aç›k-
        
        
          lamak için, iç isyanlar› ve bu isyanlara karfl› gönderilen ordu kuvvet-
        
        
          lerinin ve millî müfrezelerin gösterdikleri baz› durum ve manzaralar›
        
        
          hat›rlamak gerekir. Asilerin, ordunun erlerine Halife’nin fetvas›ndan,
        
        
          Padiflah’›n askerli¤i affetti¤inden, Ankara’daki hükûmetin meflru ol-
        
        
          mad›¤›ndan bahsederek, onlar› kolayl›kla kand›rd›klar› defalarca görül-
        
        
          dü. Gerçekten de, birçok yerde, baz› ordu erleri asilerle çarp›flacak yer-
        
        
          de, aksine silâhlar›n› b›rakarak köylerine, memleketlerine savufluyor-
        
        
          lard›. Millî müfrezelerin ink›lâb›n gayesini daha kolay anlad›klar› ve
        
        
          asilerin aldatmacalar›na kap›lmad›klar› anlafl›lm›flt›. Bu sebeple, Os-
        
        
          manl› ordusunun art›klar› denebilecek olan, o tarihlerdeki yorgun, bez-
        
        
          gin ve yeni ink›lâp ülküsüne göre yetifltirilmemifl birliklerle ink›lâb›
        
        
          baflarma konusundaki güçlükler, hissedilir bir derecedeydi. Orduyu yeni
        
        
          bir zihniyetle fluurlu bir duruma getirmenin, o günlerin flartlar› içinde
        
        
          pek güç olaca¤› san›l›yordu. Bu bak›mdan aran›lan vas›flar› tafl›yan,
        
        
          fluurlu kimselerden seçilmifl ve ink›lâp için güvenilir bir teflkilât kurma
        
        
          düflüncesi, baz› kimselerin kafas›nda yer etmeye bafllam›flt›. Birbirini
        
        
          kovalayan, kanl› ve tehlikeli durumlar gösteren iç kar›fl›kl›klar karfl›s›n-
        
        
          da, bu belirtti¤im düflünce ve e¤ilim kuvvetlendi. Nihayet, baz› kimseler,
        
        
          böyle bir kurulufl vücuda getirmek üzere fiilen teflebbüse geçtiler. Ben,
        
        
          bir yandan ordumuzu canland›rmak ve güçlendirmek için çareler arar-
        
        
          ken, bir yandan da her türlü sak›ncalar›na ra¤men, her yerde, ister is-
        
        
          temez kurulmufl olan millî müfrezelerden yararlanmaya çal›fl›yordum.
        
        
          Fakat, ciddî bir disiplin, kay›ts›z flarts›z ve tereddütsüz itaat isteyen
        
        
          önemli askerlik görevlerinin ancak düzenli bir ordu ile yerine
        
        
          getirilebilece¤i gerçe¤ini unutmaya elbette imkân yoktu. Millî müf-
        
        
          rezelerden yararlanma, zaman kazanma maksad›na dayanabilirdi. fiüp-
        
        
          hesiz, kullan›lmalar› zarurî olan millî müfrezelerin, seçkin ve fluurlu
        
        
          kimselerden kurulabilmesi arzu edilirdi.
        
        
          Yeflilordu teflkilât›n›n ilk kurucular› aras›nda bulunan yak›n arkadafllar,
        
        
          s›rf bana yard›m maksad›yla ve beni ayr›ca yormamak düflüncesiyle,
        
        
          kendileri teflebbüse geçerek çal›flmay› uygun görmüfller. Bana, yaln›z,
        
        
          yararl› bir ifl yapacaklar›n› söyleyerek, k›saca bu teflebbüslerinden söz
        
        
          etmifllerdi. Ben, gerçekten pek meflgul oldu¤um için, arkadafllar›n bu
        
        
          teflebbüsleri ile uzunca bir süre ilgilenemedim. Yeflilordu teflkilât› bir
        
        
          bak›ma gizli bir teflkilât olarak kurulmufl ve oldukça genifllemifl. Genel
        
        
          Sekreteri Hakk› Behiç Bey ve Ankara’daki yönetim kurulu, önemli ve
        
        
          esasl› çal›flmalar yapm›fllar. Bas›l› tüzükleri ve görevli memurlar› her
        
        
          tarafa gönderilmifl. Yaln›z, bir noktay› da iflaret etmeliyim ki, Yeflilordu
        
        
          teflkilât› ile meflgul olanlar, benim bu ifli bildi¤imi, uygun oldu¤umu ve
        
        
          istedi¤imi söylediklerinden, her tarafta benim ad›ma teflkilât› genifllet-
        
        
          meye ve güçlendirmeye çal›flanlar ço¤alm›fl. Faaliyete geçmifl olan tefl-
        
        
          kilât, yaln›zca millî müfrezeler oluflturmak gibi s›n›rl› bir alandan ç›km›fl
        
        
          ve çok genel bir amaca da yönelmifl.
        
        
          Teflkilât›n kurucular› aras›na, milletvekili olan Çerkez Reflit Bey ve Ankara
        
        
          üzerinden Yozgat’a gidip gelirken olacak, Çerkez Ethem ve kardefli Tevfik
        
        
          Bey’ler girmifller. Bundan baflka Ethem ve Tevfik Bey müfrezelerinin bütün
        
        
          adamlar› Yeflilordu’nun âdeta temelini oluflturmufllar.
        
        
          (………)
        
        
          Bilginize sunmufltum ki, her yerde, Yeflilordu teflkilât›n› benim ad›ma
        
        
          kuruyorlard›. fiahsen tan›d›¤›m kimselerden birinin, Erzurumlu Nâz›m
        
        
          Nazmi Bey’in, görevli bulundu¤u Malatya’dan gönderdi¤i bir mektupta,
        
        
          Yeflilordu teflkilât›n›n beni sevindirecek biçimde geniflletilmesine
        
        
          çal›fl›ld›¤› bildiriliyordu. Bu haberden uyanarak, bu gizli dernek hakk›n-
        
        
          da araflt›rmalar yapt›m. Bu derne¤in nitelik bak›m›ndan zararl› bir flekil
        
        
          ald›¤› görüflüne vard›m. Hemen kapat›lmas› gerekti¤ini düflündüm. Bu
        
        
          konuda tan›d›¤›m arkadafllar› ayd›nlatt›m. Görüflümü söyledim. Onlar
        
        
          da gere¤ini yerine getirdiler. Fakat, Genel Sekreter olan Hakk› Behiç
        
        
          Bey, derne¤in kapat›lmas› ile ilgili teklifimin yerine getirilmesinin müm-
        
        
          kün olmad›¤›n› söyledi. Ben, “kapatt›r›r›m,” dedim. Bunun da imkâns›z
        
        
          oldu¤unu, çünkü, durumun tahminden daha büyük ve daha güçlü ol-
        
        
          du¤unu ve bu derne¤i kurmufl olanlar›n sonuna kadar maksatlar›ndan
        
        
          ayr›lmayacaklar› hususunda birbirlerine söz vermifl olduklar›n› kendine
        
        
          has bir tav›rla söyledi. Olaylar gösterdi ki, biz bu gizli derne¤in
        
        
          faaliyetine son vermeye çal›flt›¤›m›z halde, tam olarak baflaramad›k.
        
        
          Reflit, Ethem ve Tevfik kardefller baflta olmak üzere, dernek ileri gelen-
        
        
          lerinden bir k›sm› bu defa faaliyetlerine y›k›c› yönde ve bize karfl›
        
        
          olarak devam etmifllerdir. Eskiflehir’de ç›kartt›klar› Yeni Dünya gazetesi
        
        
          ile de, düflünce ve maksatlar›n› sald›rgan bir flekilde yay›mlat›yorlard›.
        
        
          
            Nutuk : s.319, 322.
          
        
        
          YEfi‹LORDU
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA