 
          • gözleri sulanmak:
        
        
          Günefle bakma, hastal›k gibi nedenlerle gözlerinden
        
        
          yafl gelmek.
        
        
          Hasta oldum galiba, gözlerim sulan›yor.
        
        
          • gözleri yaflarmak:
        
        
          Duygulu bir durum nedeniyle gözlerinden yafl gelmek.
        
        
          O filmi izlerken gözleri yaflarm›flt›.
        
        
          • gözleri (gözü) yollarda kalmak:
        
        
          Beklenen kimsenin ya da geciken haberin, mektubun
        
        
          gelmesini istekle bekleyip durmak.
        
        
          Merak ettik, gözlerimiz yollarda kald›.
        
        
          • gözleri yuvalar›ndan (evinden) f›rlamak:
        
        
          Gözlerinden korkusu, telafl› ya da öfkesi belli olmak.
        
        
          Köpe¤i görünce gözleri yuvalar›ndan f›rlad›.
        
        
          • gözlerinden okumak (birinin):
        
        
          Bir kimsenin içinden geçenleri bak›fllar›ndan sezmek.
        
        
          Ne yapmak istedi¤in gözlerinden okunuyor.
        
        
          • gözlerine inanamamak:
        
        
          Gördüklerinin do¤ru oldu¤unu kabul edemeyecek kadar
        
        
          flafl›rmak.
        
        
          Bunu sen mi yapt›n? Gözlerime inanam›yorum!
        
        
          • gözlerinin içi gülmek:
        
        
          Çok sevindi¤i yüzünden, gözlerinden anlafl›lmak.
        
        
          Beni görünce gözlerinin içi gülüyor.
        
        
          • göz nuru dökmek:
        
        
          De¤erli bir ürün oluflturmak için gözleri çok yoran bir
        
        
          dikkatle uzun süre emek vermek.
        
        
          Bu el hal›s› için göz nuru dökmüfltü.
        
        
          • göz önünde tutmak (bulundurmak) (bir durumu):
        
        
          Bir durumun nas›l bir sonuç verece¤ini dikkate almak.
        
        
          Arkadafl›n›n bu önerini kabul etmeyebilece¤ini de göz
        
        
          önünde tut.
        
        
          207
        
        
          Deyimler/196-216  21/07/2010  21:02  Page 207