224
• hak kazanmak:
Bir fleye hakk› oldu¤u kabul edilmek.
Üniversite s›nav›na girmeye hak kazanm›flt›.
• hakk› geçmek:
1.
Bir kimsenin pay›ndan baflkas› alm›fl olmak.
Senin hakk›n bana geçmifl.
2.
Bir fleyde, bir kimsede eme¤i olmak.
Bu çocu¤a çok hakk›n›z geçti.
• hakk›ndan gelmek:
1.
Güç bir ifli baflar›yla sonuçland›rmak.
Bu iflin hakk›ndan geliriz.
2.
Bir kimseye hak etti¤i cezay› vermek.
Ben onun hakk›ndan gelirim.
• hakk›n› vermek:
1.
Bir kimsenin çal›flmas›n›n karfl›l›¤›n› eksiksiz yerine
getirmek.
Çok iyi çal›flt›, hakk›n› vermelisin.
2.
Bir fleye gerekti¤i kadar emek vermek.
Odas›n› hakk›n› vererek temizledi.
• hakk›n› yemek (birinin):
Bir kimseye hakk› olan fleyi vermemek.
Adam›n hakk›n› yemifller, alaca¤›n›n yar›s›n› kesmifller.
• Hakk›n rahmetine kavuflmak:
Ölmek.
Dedem çoktan Hakk›n rahmetine kavufltu.
• hakk› olmak:
1.
Alaca¤› olmak.
Bu parada onun da hakk› var.
2.
Davran›fl›n›n, sözünün do¤ru oldu¤u kabul edilmek.
Hakk› var, bu s›cakta oraya gidilmez.
Deyimler/217-237 21/07/2010 21:02 Page 224