228
• harikalar yaratmak:
Hayranl›k uyand›racak baflar›lar elde etmek.
Sporcumuz dünya flampiyonas›nda harikalar yaratt›.
• haritadan silinmek:
Bir yerleflim birimi, savafl ya da deprem, sel gibi bir olay
sonucunda yok olmak.
Deprem nedeniyle kasaba haritadan silindi.
• har vurup harman savurmak:
Gereksiz yere bol bol harcay›p tüketmek.
Bütün paras›n› har vurup harman savurdu.
• has›r alt› etmek:
‹fllem yap›lmas› için verilen bir belgeyi al›koyarak ifllemi
yürütmemek.
Verdi¤im dilekçeyi has›r alt› etmifller.
• hasret çekmek:
Uzun zamand›r uzakta bulunan sevdi¤i kimseye ya da
bir yere kavuflma özlemi içinde olmak.
Art›k hasret çekmek istemiyordu, evine dönmeliydi.
• hasret gitmek:
Sevdi¤i bir kimseye ya da bir yere kavuflamadan ölmek.
Do¤du¤u topraklara hasret gitmiflti.
• hasret kalmak:
Özledi¤i bir kimseye, fleye, yere bir türlü kavuflama-
mak.
Çocuklar›na hasret kalm›flt›.
• hasta, çorbas› tasta:
Yiyip içmesi yerinde olan sözde hastalar için kullan›l›r.
Önüne ne koysan yiyor; hasta, çorbas› tasta.
• hastas› olmak (bir fleyin):
Bir fleye çok düflkün olmak.
Basketbolun hastas›yd›.
Deyimler/217-237 21/07/2010 21:02 Page 228
