282
• karfl› ç›kmak:
Bir düflünceye ya da davran›fla kat›lmamak.
Önerilerime bütün aile bireyleri karfl› ç›kt›.
• karfl› durmak:
Direnmek, dayanmak.
Benden çok güçlüydü, yine de karfl› durdum.
• karfl› gelmek:
Boyun e¤memek, bafl kald›rmak.
‹stediklerini yapmad›k, karfl› geldik.
• karfl› karfl›ya:
bk. gö¤üs gö¤üse.
• karfl› karfl›ya gelmek:
Biri di¤erinin karfl›s›nda olmak üzere birbirlerine yaklafl-
m›fl olmak.
Kap›n›n önünde onunla karfl› karfl›ya geldim.
• karfl› koymak:
Güç kullanarak direnmek.
Gücüm yetti¤ince karfl› koydum.
• karfl›s›na ç›kmak:
1.
Karfl›s›nda bir fleyi, bir kifliyi görmek.
Sokakta, ö¤retmeni birden karfl›s›na ç›kt›.
2.
Karfl›s›ndakine engel olaca¤›n› göstermek.
Sana zarar vermeye çal›fl›rsa, karfl›s›na ilk ben ç›ka-
r›m.
• kas›p kavurmak:
1.
(Afet) Çevreyi büyük zarara u¤ratmak.
F›rt›na bölgeyi kas›p kavurdu.
2.
(Ac›mas›z kifli) Ortal›¤› korku ve dehflet içine sürükle-
mek.
Soyguncu sa¤a sola atefl ediyor, kas›p kavuruyordu.
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 282
