Deyimler sozlugu - page 289

289
• kendini toparlamak (toplamak):
Kötü olan durumunu düzeltmek.
Ekonomik bak›mdan eskisi gibi de¤ilim, kendimi topar-
lad›m.
• kendini tutamamak:
Bir durum karfl›s›nda sessiz kalamamak.
Kendimi tutamad›m, adama iki laf da ben ettim.
• kendini vermek:
Bütün varl›¤›yla bir fleye ba¤lanmak, bir fleyle afl›r› bir
biçimde ilgilenmek.
Kendini ifline vermiflti.
• kendini yiyip bitirmek:
bk. kendi kendini yemek.
• kendi pay›ma:
Bana göre, bana kal›rsa.
Kendi pay›ma, onunla bir daha bir yere gitmem.
• kendi ya¤›yla kavrulmak:
Kimseye muhtaç olmadan k›s›tl› olanaklar›yla geçin-
mek.
fiimdilik kendi ya¤›m›zla kavruluyoruz.
• kene gibi yap›flmak:
Bir kimsenin peflini b›rakmamak.
Nas›l kurtulaca¤›m ondan? Kene gibi yap›flt›.
• kesenin a¤z›n› açmak:
Bol para harcamaya bafllamak.
Sen bugün kesenin a¤z›n› açt›n.
• kesenin dibi görünmek:
Para tükenmek.
Kesenin dibi göründü, bunu alamay›z.
• Kesenize bereket:
Kazanc›n›z bol olsun, anlam›nda kullan›l›r.
Kesenize bereket dedikten sonra sofradan kalkt›.
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 289
1...,279,280,281,282,283,284,285,286,287,288 290,291,292,293,294,295,296,297,298,299,...464
Powered by FlippingBook