288
• kendini bilmek:
1.
Akl› her fleye erecek yafla gelmek.
Kendimi bildi¤imden beri ülkemizin bu sorunu çö-
zümlenemedi.
2.
Akl› yerinde olmak.
O kendini bilir, gerekti¤i gibi davran›r.
• kendini bir fley sanmak:
Kendini baflkalar›ndan daha de¤erli görmek.
Kendini bir fley san›yor.
• kendini dev aynas›nda görmek:
Kendini oldu¤undan çok üstün, çok büyük biri gibi gör-
mek.
Kendini dev aynas›nda görmeye bafllam›flt›.
• kendini dinlemek:
Bir hastal›¤›m var m› diye sürekli tedirginlik içinde ol-
mak.
fiu kendini dinleme huyundan art›k vazgeç.
• kendini göstermek:
Niteliklerini, becerilerini ortaya koymak.
Kendini gösterecek bir f›rsat ç›km›flt›.
• kendini kapt›rmak:
U¤raflt›¤› bir fleyin etkisinde olmak.
Kendini politikaya kapt›rm›flt›.
• kendini kaybetmek:
1.
Öfkesinden ne yapt›¤›n› bilememek.
Kendini kaybetmiflti, a¤z›ndan kötü sözler ç›k›yordu.
2.
Bay›lmak.
Kan görünce kendini kaybeder.
• kendini naza çekmek:
Kendisinden beklenen ifli, ancak birçok kez rica edildik-
ten sonra yapmak.
O da hep kendini naza çeker.
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 288