283
• kafl göz etmek:
Bir kimseye kafl ve göz hareketleriyle bir fley anlatmaya
çal›flmak.
Kafl göz edince beni ça¤›rd›¤›n› anlad›m.
• kaflla göz aras›nda:
Çok k›sa bir zaman içinde.
Kaflla göz aras›nda ortadan yok oldu.
• kafllar›n› çatmak:
Kafllar›n› birbirine yaklaflt›rarak öfkesini belli etmek.
Kafllar›n› çatarak konuflmaya bafllad›.
• kafl yapay›m derken göz ç›karmak:
‹yilik yapay›m derken, zarar vermek.
Çok iyi niyetli, ama kafl yapay›m derken göz ç›kar›yor.
• kat› yürekli:
Ac›mas› olmayan, insafs›z kimseleri nitelemek için kul-
lan›l›r.
Kat› yürekli bir insand›.
• kavga ç›karmak:
Kavgaya neden olmak.
Böyle davran›rsan kavga ç›kar.
• kazan kald›rmak:
Yöneticinin bir tutumu nedeniyle topluca ayaklanmak.
Verilen zamm› az bulan çal›flanlar kazan kald›rd›.
• kazd›¤› kuyuya (çukura) kendisi düflmek:
Baflkas› için haz›rlad›¤› kötülük kendi bafl›na gelmek.
Beni kötü bir duruma düflürecekti, ama kazd›¤› kuyuya
kendisi düfltü.
• kaz›k atmak:
Aldatmak, kand›rmak.
‹nsan bunca y›ll›k müflterisine kaz›k atar m›?
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 283
