284
• kaz›k kadar:
Kocaman (adam).
Kaz›k kadar oldun, ama hâlâ bensiz al›flverifl yapam›-
yorsun.
• kaz›k yemek:
Aldat›lmak, kand›r›lmak.
Kaz›k yemiflsin, bunun fiyat› çok daha az.
• Kaz›n aya¤› öyle de¤il:
Sen öyle düflünüyorsun, ama durum san›ld›¤› gibi de¤il.
Durum oradan çok iyi gibi gözükebilir, ama kaz›n aya¤›
öyle de¤il.
• kaz kafal›:
Anlay›fls›z, aptal kimseler için söylenir.
Kaz kafal›, yine anlamad›.
• keçi inad›:
Çok inatç› olanlar› nitelemek için kullan›l›r.
Bu çocukta keçi inad› var.
• keçileri kaç›rmak:
Delirmek, bunal›ma girmek.
O olaydan sonra keçileri kaç›rd›.
• kedi ci¤ere bakar gibi bakmak:
Bir fleye imrenerek bakmak.
Yemeklere, kedi ci¤ere bakar gibi bak›yordu.
• kedi gibi dört ayak üstüne düflmek:
En güç durumlar› hiç zarar görmeden atlatmak.
Yine kedi gibi dört ayak üstüne düfltün.
• Kedi olal› bir fare tuttu:
fiimdiye kadar baflard›¤› tek ifl bu oldu, anlam›na gelir.
Çok övünüyor, ama kedi olal› bir fare tuttu.
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 284