290
• kesip (kestirip) atmak:
Kesin bir yarg›ya varmak.
Böyle kesip atman hiç do¤ru de¤il.
• ket vurmak (bir ifle):
Engel olmak, güçlefltirmek.
‹flime ket vuruyor.
• keyfi bozulmak:
Rahat› bozulmak, can› s›k›lmak.
Bugün hiç keyfim yok.
• keyfi gelmek:
Eski neflesine dönmek.
Seni görünce keyfim geldi.
• keyfi kaçmak:
Neflesi yok olmak.
O olay keyfini kaç›rm›flt›.
• keyfine bakmak:
Güzel zaman geçirmek.
Onu boflver, sen keyfine bak.
• keyfini bozmak (kaç›rmak):
Bir kimseyi üzmek.
Gelip keyfimi bozmas›n› istemiyorum.
• keyfini ç›karmak (bir fleyin):
bk. tad›n› ç›karmak.
• keyfinin kâhyas› olmamak (birinin):
Bir kimsenin ifline kar›flmaya hakk› olmamak.
Sen benim keyfimin kâhyas› de¤ilsin.
• keyif çatmak:
Keyfetmek.
Bütün gün keyif çatt›.
• k›l›çtan geçirmek:
Birçok insan› k›l›çla öldürmek.
Köy halk›n› k›l›çtan geçirmifllerdi.
Deyimler/280-300 21/07/2010 21:02 Page 290
