407
• turflu gibi olmak:
Çok yorgun düflmek.
Bütün gece çal›flm›fl, turflu gibi olmufltu.
• turflusu ç›kmak:
1.
Çok yorulmak, bitkin düflmek.
Turflusu ç›kana dek çal›flt›.
2.
Bir fley iyice ezilmek, parçalanmak.
Bu domatesin de turflusu ç›kt›.
• turflusunu kurmak:
Elden ç›kar›lmas› gereken bir fleye k›yamay›p sakla-
mak.
Bu çantalar›n turflusunu mu kuracaks›n?
• tuttu¤u dal elinde kalmak:
Güvendi¤i kimse, fley, ifl önemini yitirerek ifle yaramaz
duruma gelmek.
Tuttu¤u dal elinde kalm›flt›, umudunu yitiriyordu.
• tuttu¤unu koparmak:
Giriflti¤i her iflten baflar›yla ç›kmak, becerikli olmak.
Tuttu¤unu koparan bir kifliydi.
• tutunacak dal› olmamak:
Güvenece¤i bir kimsesi, bir fleyi olmamak.
Tutunacak dal› yoktu, kendini çok yaln›z hissediyordu.
• tuza¤a düflmek:
Birilerince haz›rlanan kötü bir duruma u¤ramak.
Beni tuza¤a düflürdüler.
• tuzak kurmak (birine):
Bir kimseyi ya da kimseleri kötü bir duruma düflürmek
için düzen kurmak.
Sana tuzak kurup paran› elinden almak istiyorlar.
Deyimler/405-425 21/07/2010 21:00 Page 407