410
• ucuz atlatmak (kurtulmak):
Tehlikeli ya da zor bir durumdan en az zararla kurtul-
mak.
Kazay› ucuz atlatt›k.
• uçan kufla borcu (borçlu) olmak:
Birçok kimseye, hiç akla gelmeyen yerlere borçlu ol-
mak.
Onun uçan kufla borcu var.
• uçan kufltan medet
(*)
ummak:
S›k›nt›l› durumdan kurtulmak için hiç olmayacak kifliler-
den, yerlerden yard›m beklemek.
Uçan kufltan medet umacak bir duruma düfltü.
• uç vermek:
1.
(Bitki) Filiz vermeye bafllamak.
Dikti¤imiz çiçekler uç vermeye bafllad›.
2.
Bilinmeyen bir fleyi aç›kl›¤a kavuflturacak belirtilerin
ortaya ç›kmas›.
Olay uç vermeye bafllam›flt›.
• ufak tefek:
1.
Küçük, önemsiz (nesneler).
Çantas›nda ufak tefek eflyalar› vard›.
2.
K›sa boylu, zay›f (canl›lar).
Ufak tefek bir adamd›.
• ufkunu geniflletmek:
Daha genifl düflünebilmek için daha fazla bilgi ve görüfl
edinmek.
Ufkumu geniflletmek için kitap okuyorum.
• ufku dar:
‹leriyi göremeyen, bak›fl aç›s› genifl olmayan kimseleri
nitelemek için söylenir.
Bu ülkenin ufku dar insanlara gereksinimi yok.
(*) medet:
Yard›m, imdat.
Deyimler/405-425 21/07/2010 21:00 Page 410
