416
• üstü kapal› (örtülü) konuflmak:
Bir fleyi aç›kça söylemeyip karfl›s›ndakinin kavray›fl›na
b›rakmak.
Üstü kapal› konuflaca¤›na aç›k aç›k söyle.
• Üstüme iyilik sa¤l›k:
1.
Tanr› esirgesin, anlam›nda söylenir.
Kötü bir kaza, üstüme iyilik sa¤l›k.
2.
Aaa, öyle fley olur mu! anlam›nda flaflk›nl›k belirtmek
için de kullan›l›r.
Bu ne böyle, üstüme iyilik sa¤l›k!
• üstünde durmak (bir iflin):
Bir iflle yak›ndan ve sürekli ilgilenmek.
Bu iflin üstünde durmal›s›n.
• üstünde kalmak:
Bir mal, art›rma sonucunda bir kimsenin olmak.
O kitap aç›k art›rmada üstümde kalm›flt›.
• üstünden akmak:
Bir kimsenin herhangi bir durumu çok belli olmak.
Suçlu oldu¤u üstünden ak›yordu.
• üstünden atmak:
Bir görevi, baflkas›n›n ilgilenmesi gerekti¤ini belirterek
kabul etmemek.
Bu ifli de üstünden att›.
• üstünden dökülmek:
(Giysi) Yak›flmamak, bol ve biçimsiz olmak.
Pantolonu üstünden dökülüyordu.
• üstünden (flu kadar) zaman geçmek:
Aradan herhangi bir zaman geçmek.
Üstünden flu kadar zaman geçti, hâlâ kitab› getirmedi.
Deyimler/405-425 21/07/2010 21:00 Page 416