 
          414
        
        
          • uzun boylu anlatmak:
        
        
          Ayr›nt›lara girerek, uzatarak anlatmak.
        
        
          Olay› uzun boylu anlatt›.
        
        
          • uzun etmek:
        
        
          Sözü, tart›flmay› sürdürmek.
        
        
          Uzun ettin, art›k bir karar ver.
        
        
          • uzun hikâye:
        
        
          Birçok ayr›nt›s› oldu¤u için anlatmas› uzun sürecek ko-
        
        
          nu.
        
        
          O uzun hikâye, flimdi s›ras› de¤il.
        
        
          • uzun oturmak:
        
        
          Bir yerde çok kalmak.
        
        
          Uzun oturduk, art›k gidelim.
        
        
          • uzun sözün (laf›n) k›sas›:
        
        
          K›sacas›, özetle, özet olarak.
        
        
          Uzun sözün k›sas›, ben iflten ayr›l›yorum.
        
        
          • uzun uzad›ya:
        
        
          Ayr›nt›lar›yla, uzatarak, derinlefltirerek.
        
        
          Olay› uzun uzad›ya anlatt›m.
        
        
          Deyimler/405-425  21/07/2010  21:00  Page 414