lapa lapa
be
. (kar için) Yass› ve iri taneler
biçiminde.
lastik, -¤i
ön a. Fr.
1.
Kauçuktan yap›lm›fl:
lastik boru
.
2.
a.
D›flar› ç›karken ayak-
kab› üzerine giyilen kauçuktan yap›lm›fl
pabuç.
3.
a.
Baz› tafl›tlar›n tekerlekleri-
ne geçirilen kauçuk çember, otomobil
lasti¤i.
4.
Kauçuktan yap›lm›fl esnek,
ince flerit:
don lasti¤i
.
lastik gibi 1)
çe-
vik;
2)
iyi piflmemifl, sert (et).
laterna
a. (late’rna) ‹t. Kolu çevrilerek çal›-
nan sand›k biçiminde bir tür org.
latife
a. (lati:fe) Ar.
fiaka.
latife etmek
fla-
ka etmek.
Latin
öz. a. tar.
1.
‹talya’da Latium bölgesi
halk›ndan olan kifli.
2.
ön a.
Latinlerle
ilgili:
Latin harfleri.
Latince
öz. a. (lati’nce
) Antik ça¤da Roma-
l›lar taraf›ndan konuflulan Hint-Avrupa
dili.
Latin halklar›
ç. a.
Dilleri Latinceden türe-
mifl ‹talyan, Frans›z, ‹spanyol ve Porte-
kiz halklar›.
laubali
ön a. (la:uba:li:) Ar.
Sayg›s›z, çekin-
mesi olmayan.
2.
Senli benli, teklifsiz.
laubalileflmek
(nsz.)
Ölçüsüz davran›flta
bulunmak.
lav
a. ‹t.
Yanarda¤lar›n püskürmesi sonucu
yeryüzüne ç›kard›klar s›v› madde.
lavabo
a. ‹t.
Üzerinde s›cak ve so¤uk su
musluklar› bulunan; el, yüz ya da bula-
fl›k y›kamak amac›yla kullan›lan; porse-
len, emaye ya da sacdan yap›lm›fl kü-
vet.
lavanta
a. (lava’nta) ‹t.
Lavanta çiçe¤inden
elde edilen esans.
lavanta çiçe¤i
a. bitb.
Ball›babagillerden,
hep yeflil yaprakl›, mavi ya da mor
renkli çiçekleri parfümeride kullan›lan
çal› görünümünde otsu bitki.
lavrensiyum
a. Fr. kim.
(ABD’li fizikçi E. O.
Lawrens’in ad›ndan) Kaliforniyum
atomlar›n›n bor çekirdekleriyle bom-
bard›man›ndan elde edilen ve atom nu-
maras› 103, atom kütlesi 262 olan ya-
pay bir element (simgesi: Lr).
lay›k, -¤›
ön a. (la:y›k) Ar.
Nitelikleriyle,
davran›fllar›yla bir fleyi elde etmeye hak
kazanm›fl olan:
Bu göreve lay›k biri.
la-
y›k olmak
hak etmek.
lay›k›yla
be.
(
la:y›k›’yla)
Gerekti¤i gibi, ge-
re¤ince:
Verilen her ifli lay›k›yla yapard›.
Laz
öz. a
.
1.
Güney Kafkasya halklar›ndan
biri ve bu halktan olan kifli.
2.
ön a.
Laz-
larla ilgili, Lazlara iliflkin:
Laz f›kras›.
lazer
a
.
‹ng. fiz.
‹letiflimde, t›pta ve dirim
biliminde yararlan›lan, çok güçlü ›fl›k
par›lt›lar› oluflturan ›fl›k kayna¤›.
laz›m
ön a. (la:z›m) Ar.
Gerek, gerekli.
la-
z›m olmak (gelmek)
gerekmek.
laz›ml›k, -¤›
a. (la:z›ml›k) Ar.+T.
Oturak.
leblebi
a. Far.
Kavrularak kuru yemifl ola-
rak tüketilen nohut.
legal, -li
ön a. Fr.
Yasal, kanuni.
legorn
a. ‹ng. hayb.
Genellikle beyaz tüylü
bir tavuk ›rk›.
le¤en
a. Far.
1.
Ço¤unlukla içinde bir fley
y›kamak için kullan›lan, metal ya da
plastikten yayvan ve yuvarlak kap.
2.
anat.
Gövdenin arka ve alt ucunda yer
alan, omurgan›n bel bölümü ve bacak-
larla eklemlenen kemik çat›.
Leh
öz. a.
Rus. Polonya halk›ndan ya da bu
halk›n soyundan olan kifli.
leh
il. Ar.
1.
Ondan yana.
2.
Yarar. lehinde
olmak bir fleyin taraf›n› tutmak, birinin
yarar›na olmak.
lehçe
a. Ar.
Bir dilin ses, yap› ve söz dizimi
özellikleri bak›m›ndan birbirinden ayr›-
lan kolu:
Azeri lehçesi.
Lehçe
a.
Polonyal›lar taraf›ndan konuflulan
dil.
lehim
a. Ar.
1.
Lehimleme iflleminde kulla-
n›lan kalay-kurflun kar›fl›m›ndan oluflan
alafl›m.
2.
Bu alafl›mla yap›lan lehimle-
me ifllemi.
lehimlemek
(-i)
Lehimle tutturmak, yap›fl-
t›rmak.
leke
a. Far
.
1.
Kirletici bir maddenin bir fley
lapa lapa
leke
418
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 418
