turkce sozluk - page 408

lar bütünü; teori:
yer çekimi kuram›
.
kuramsal
ön a
. Kuramla ilgili, kuram nite-
li¤inde olan; teorik.
Kur’an
öz. a
.
(kur’a:n) Ar
. ‹slam dininin,
Hz. Muhammed’e gönderilen ve Tanr›
buyruklar›n› içeren kutsal kitab›.
kurba¤a
a
. hayb. Kurba¤alardan, yavruy-
ken geliflimlerini suda tamamlayan, ka-
rada fl›çrayarak yürüyen, iyi yüzen, yu-
murtayla ço¤alan bir hayvan.
kurba¤a adam
a.
Dalg›ç, bal›k adam.
kurba¤alama
a. sp
. Ayaklar›n, yüzen kur-
ba¤an›nki gibi hareket ettirildi¤i bir yüz-
me tekni¤i.
kurba¤alar
ç. a. hayb
. Omurgal› hayvanlar-
dan amfibyumlar s›n›f›na giren bir ta-
k›m.
kurban
a. Ar.
1.
Dinî bir buyru¤u ya da bir
ada¤› yerine getirmek amac›yla kesilen
hayvan.
2
.
mec.
Bir ülkü u¤runa feda
edilen ya da kendini feda eden kifli.
3.
mec.
Bir kazada, bir felakette, bir sa-
vaflta, bir cinayette ölen kifli.
kurban et-
mek 1)
kurban kesmek;
2)
mec.
kendi
ç›kar› için birini ya da bir fleyi feda et-
mek.
kurban kesmek
din buyru¤unu
yerine getirmek için bir hayvan› keserek
etini da¤›tmak.
kurban olmak
bir kimse
ya da bir fley u¤runa can›n› feda etmek.
Kurban Bayram›
a
. Dört gün süren ve yok-
sullara da¤›t›lmak üzere kurban kesilen
dinî bayram.
kurbanl›k, -¤›
a.
ve
ön a
. Kurban edilmek
için ayr›lm›fl, kurban edilmeye uygun
(hayvan):
kurbanl›k koyun.
kurcalamak
(-i)
1.
Kar›flt›rmak, ellemek:
Televizyonu kurcalama
,
bozacaks›n
.
2.
Sivri bir nesneyle kar›flt›rarak zorlamak:
kilidi kurcalamak
.
3.
Kar›fl›lmas› hofl
karfl›lanmayan bir fleyi araflt›rmak, in-
celemek, eflelemek:
Bu olay› kurcala-
mamal›s›n, bafl›n belaya girer
.
4.
mec
.
Rahats›z etmek, düflündürmek, meflgul
etmek:
Bu konu günlerdir zihnimi kur-
cal›yor.
kurçatovyum
a. kim
. Atom numaras› 104,
atom kütlesi 260 olan yapay bir ele-
ment (simgesi: Ku).
kurdele
a. (kurde’le) ‹t
. Genifl ipekli flerit.
kurdeflen
a. t›p
Ciltte çeflitli nedenlerle olu-
flun kafl›nt›l› döküntüler.
kurgu
a
.
1.
Bir fleyi oluflturacak türlü par-
çalar› birlefltirme, montaj.
2.
Bir fleyin
zembere¤ini kurmaya yarayan araç
. 3.
Bir zembere¤in kurulmufl durumu.
4
.
ed
. Bir edebî eserin temel yap›s›, teknik
yap›s›; olay kuruluflu, çat›.
5
.
sin
. Bir fil-
min, de¤iflik süre ve yerlerde çekilen
bölümlerini bir bütünlük sa¤layarak bir-
lefltirilmesi; montaj.
kurmak
(-i)
1.
Bir fleyi oluflturan parçalar›
bir araya getirmek, monte etmek:
çad›r
kurmak
.
2.
Haz›rlamak, yerlefltirmek,
düzenlemek
: sofra kurmak
.
3.
Bir fleyin
hareket ettirici düzene¤ini iflleyecek bir
konuma getirmek:
saati kurmak, oyun-
cak arabay› kur
mak.
4.
Gerekli koflulla-
r› haz›rlay›p onu kendi kendine olmaya
b›rakmak:
turflu kurmak.
5.
(büyük, et-
kili ve sürekli bir fley için) Oluflturmak,
yaratmak:
fabrika kurmak, devlet kur-
mak
.
6.
Yapmak, infla etmek:
baraj kur-
mak
.
7.
Belirli bir iflte çal›flacak kiflileri
belirlemek:
hükûmet kurmak.
8.
Zih-
ninde büyütmek:
Böyle kötü fleyler kur-
ma
.
9
. Ortakl›k sa¤lamak. ortakl›k kur-
mak.
10.
Gizlice haz›rlamak, düzenle-
mek:
tuzak kurmak.
11.
Sa¤lamak,
oluflturmak:
iliflki kurmak, aile kurmak
.
12.
Kafas›nda oluflturmak.
kurmay
a.
ve
ön a.
Harp akademilerini bi-
tirmifl subay:
kurmay albay
.
kurna
a. (ku’rna
) Ar. Hamamlarda, musluk
alt›nda olan ve içinde su biriktirilen, yu-
varlak ve özellikle mermerden yap›lm›fl
tafl tekne.
kurnaz
ön a
. Kolayca kanmayan, baflkas›n›
kand›rarak amac›na ulaflan.
kurs (I)
a. Ar.
Yuvarlak ve yass› biçimli nes-
ne.
kuramsal
kurs
408
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 408
1...,398,399,400,401,402,403,404,405,406,407 409,410,411,412,413,414,415,416,417,418,...688
Powered by FlippingBook