416
l, L
Türk abecesinin on beflinci harfi, “le”
ad› verilir; ses bilimi bak›m›ndan yumu-
flak-sürekli ünsüz.
L
Romen rakamlar›nda 50 say›s›n›n simge-
si.
La
kim.
Lantan elementinin simgesi.
la
a. ‹t. a. müz
.
1.
Gam (II) dizisinde “sol”
ile “si” aras›ndaki ses.
2.
Bu sesi gös-
teren nota iflareti.
labada
a. (la’bada
)
Yun. bitb
. Karabu¤day-
gillerden, dere kenarlar›nda ve sulak
çay›rlarda kendili¤inden yetiflen, yap-
raklar› sebze olarak tüketilen otsu bir
bitki.
labirent
a. Fr.
1.
Ç›k›fl yolu kolayl›kla bulu-
namayacak biçimde düzenlenmifl, bir-
biri içine geçmifl yol ve ç›kmaz yollar-
dan oluflan sistem.
2.
mec.
‹çinden ç›-
k›lamayacak kadar karmafl›k ya da için-
den ç›k›lmas› çok güç durum.
laborant
a. Alm
. Araflt›rma laboratuvarla-
r›nda yard›mc› olarak çal›flan kifli.
laboratuvar
a. Fr. Bilimsel araflt›rmalar, bi-
yolojik analizler için gerekli araç ve ge-
reçlerin bulundu¤u yer.
lacivert, -di
a. (la:civert
)
Far.
1.
Koyu ma-
vi renk.
2.
ön a.
Bu renkte olan.
laçka
a. (la’çka
)
‹t.
1.
Gemi halat›n›n gev-
fletilip bofla b›rak›lmas›.
2.
ön a. mec.
‹fllemez duruma gelmifl, gevflemifl, ve-
rimsiz.
laçka olmak 1)
(vida, mil,
halat
vb. için)
Afl›narak ya da yuvalar› genifl-
leyerek gevflemek, laçkalaflmak;
2)
iyi
ifllemez olmak, laçkalaflmak.
laçkalaflmak
(nsz.)
Laçka olmak.
lades
a. Far.
‹ki kiflinin, tavu¤un lades ke-
mi¤inin birer ucundan tutup k›rmas›yla
bafllayan ve birinin “akl›mda” demeden
di¤erinden bir fleyi almas›yla yenilmifl
say›ld›¤› oyun.
lades kemi¤i
a. anat.
Kufllarda gö¤üs ke-
mi¤inin üstünde iki kanat aras›nda yer
alan V biçimindeki ince kemik.
ladin
a. bitb.
Çamgillerden, sivri konik te-
peli, gövdesi ince, kerestesi ve reçine-
sinden yararlan›lan büyük bir orman
a¤ac›.
laf
a. Far.
1.
Söz, lak›rd›.
2.
Bofl, yarars›z
söz, lak›rd›:
Söylediklerinin hepsi laf.
3.
Konu, mevzu:
Beni görünce laf› de¤ifl-
tirdiler.
4.
Konuflma:
Laf› bir türlü bit-
medi.
5.
ünl.
Söylenen sözün hiçbir de-
¤eri olmad›¤›n› ya da olaca¤›na inan›l-
mad›¤›n› belirtir:
Yar›n gidecekmifl, laf!
laf anlamaz
bildi¤inden flaflmayan,
inatç›.
lafazan
ön a. Far.
Geveze.
laf kalabal›¤›
a.
Bofl, gereksiz söz.
laflamak
(
nsz.) hlk.
Konuflmak, sohbet et-
mek.
lagos
a. Yun. hayb.
Hanigillerden, Akdeniz
ve Ege’de yaflayan eti lezzetli bir bal›k.
la¤›m
a. Yun.
Bir yerleflim merkezinde at›k
sular›n bir yere ak›t›lmas› için yer alt›n-
da aç›lm›fl kanal.
la¤vetmek
(-i) (la’¤vetmek) Ar.+T
. (bir ku-
ruluflu
)
Kald›rmak, varl›¤›na son ver-
mek.
lahana
a. (laha’na
)
Yun. bitb.
Turpgiller-
den, sebze olarak tüketilen, birçok türü
olan, iri ve kal›n yaprakl› bir bitki.
lahit, -hdi
a. Ar.
1.
Üstü bir kapakla örtülü;
tafl, mermer, metal ya da ahflaptan me-
zar.
2.
kazb.
Tafl ya da mermerden oy-
L
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 416