mak;
2)
mec.
sahip oldu¤u her fleyi yi-
tirmek.
külah
a. Far.
1.
esk.
Keçeden yap›lm›fl, er-
keklerin giydi¤i ucu sivri bafll›k.
2.
‹çine
bir fley koymak için koni biçiminde bü-
külmüfl k⤛t kap:
leblebi külah›.
3.
Ko-
ni biçiminde dondurma kab›.
külah›ma
anlat
“söylediklerine hiç inanm›yorum”
anlam›nda kullan›l›r.
külbast›
a.
Izgarada piflirilen kemiksiz et.
külçe
a. Far.
1.
Eritilerek kal›ba dökülmüfl
maden ya da alafl›m kütlesi.
2.
Y›¤›n
durumundaki nesneler kümesi.
külfet
a. Ar.
1.
S›k›nt›l›, zor durum.
2.
Bü-
yük, gereksiz harcama.
külhanbeyi
a.
Kendine özgü giyiniflleri ve
argolar› olan iflsiz delikanl›, serseri, ka-
baday›.
küllenmek
(nsz.)
1.
Üzerinde kül oluflmak.
2.
mec.
(bir s›k›nt›, bir ac›) Unutulur gi-
bi olmak.
külliye
a. Ar.
Bir camiyle birlikte kurulmufl
medrese, imaret, sebil, kitapl›k, hasta-
ne, han, hamam, çarfl› gibi yap›lar›n bü-
tünü.
küllük, -¤ü
a.
1.
Sigara tablas›.
2.
Kazan,
soba ya da ocakta küllerin döküldü¤ü
yer.
külot
a. Fr.
Don.
kül rengi
a.
Gri.
kültür
a. Fr.
1.
Toplumsal yaflam süreci
içinde yarat›lan ve bir topluma nitelikle-
rini veren maddi ve manevi de¤erler
bütünü
: Bat› kültürü.
2.
Düflünce, elefl-
tiri ve zevk alan›nda kazan›lm›fl bilgi,
genel kültür.
3.
Belli bir alana özgü ye-
terince bilgi:
futbol kültürü.
kültürel
ön a.
Kültüre özgü, kültürle ilgili.
kültürfizik, -¤i
a.
Jimnastik.
külüstür
ön a. tkz.
Çok eski, y›pranm›fl, ba-
k›ms›z:
külüstür bir otomobil.
kümbet
a. Far.
Dam› kubbe biçiminde olan
yap›.
küme
a.
1.
Tümsek biçiminde y›¤›n:
bu¤-
day kümesi.
2.
Öbek, grup.
3.
sp.
Nite-
liklerine göre s›n›fland›r›lm›fl tak›mlar
toplulu¤u, lig.
4.
mat.
“Eleman” ad› ve-
rilen canl› ya da cans›z varl›klardan,
simgelerden, flekillerden, soyut kav-
ramlardan oluflan topluluk.
küme bulut
a.
Üst bölümleri bembeyaz ve
küme durumunda, alt bölümleri de ço-
¤u kez esmer ve yatay bulut;
kümülüs.
kümelenmek
(nsz.)
Bir yere toplanmak.
kümes
a. Yun.
Tavuk, horoz, ördek, kaz gi-
bi evcil hayvanlar›n bar›nd›r›ld›¤› yer.
kümülüs
a. (kü’mülüs) (l ince okunur) Lat.
Küme bulut.
künde
a. Far. sp.
Güreflte, güreflçinin raki-
bini alt›na al›p bir elini önden, di¤erini
arkadan geçirerek kilitlemeye dayanan
bir oyun.
künefe
a.
Aras›na peynir konularak haz›rla-
nan ve s›cak olarak yenen tel kaday›f.
künk, -¤ü
a. Far.
Piflmifl toprak ya da çi-
mentodan yap›lan kal›n su borusu.
künye
a. Ar.
1.
Bir kimsenin ad›, soyad›,
do¤um yeri ve y›l› gibi kimli¤ine iliflkin
bilgileri gösteren kay›t.
2.
Bu kay›tlar›n
ifllendi¤i metal bilezik ya da kolye.
küp (I)
a. Ar.
Baz› yiyecek ve içecekleri sak-
lamakta kullan›lan, genifl kar›nl›, a¤z› ve
dibi dar toprak kap:
pekmez küpü.
küp
gibi
çok fliflman.
küp (II)
a. mat.
Birbirine eflit alt› kareden
oluflan geometrik flekil.
küpe
a.
Kulak memesine tak›lan süs eflya-
s›.
küpe çiçe¤i
a. bitb
. Küpe çiçe¤igillerden;
k›rm›z›, pembe, mor ya da beyaz çiçek-
ler açan bir süs bitkisi.
küpeflte
a. (küpe’flte
)
Yun. den.
Gemilerde
güverte hizas›nda ›skarmoz bafllar›na
tutturulan dikmelerin, d›fl yüzeyine kap-
lanan kaplamalar›n oluflturdu¤u siper-
ler.
kür
a. Fr.
Özel tedavi yöntemi.
kürdan
a. Fr.
Diflleri temizlemekte kullan›-
lan tahtadan, ince ve sivri uçlu araç.
küre
a. Ar.
1.
Dünya, yeryüzü.
2.
mat.
Tüm
noktalar›, merkezinden ayn› uzakl›kta
olan bir yüzeyle s›n›rland›r›lm›fl cisim.
külah
küre
414
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 414