t›lan mâni türünde küçük türküler.
pefltamal
a. Far.
Hamamlarda örtünmek
için kullan›lan uzun ve enli örtü.
petek, -¤i
a.
1.
Ar›lar›n yumurtalar›n› b›-
rakmak ve bal depo etmek için üzere
haz›rlad›klar› düzgün alt›gen biçiminde
yuvac›klar toplulu¤u.
2.
hlk.
Ar› kovan›.
petrokimya
a. Fr.+Ar.
Petrolden organik
kimyasal ürünler elde etmede kullan›lan
bilimsel teknik ve yöntemlerin tümü.
petrol, -lü
a. Fr.
Hidrokarbonlardan olu-
flan, çok koyu renkli, kendine özgü ko-
kusu olan, ar›t›lmam›fl, do¤al, yan›c›,
mineral ya¤.
pet flifle
a.
Naylondan yap›lm›fl içecek kab›.
pey
a. Far.
Bir sözleflmede taraflardan biri-
nin di¤erine iflten caymayaca¤›na dair
verdi¤i güvence paras›.
peydahlamak
(-i)
Genellikle istenmeyen ya
da uygun görülmeyen bir fley edinmek:
Bu çocuk yeni yeni huylar peydahlad›.
peyderpey
be. (pe’yderpey) Far.
Birbiri ar-
d›nca, sürekli olarak, yavafl yavafl, azar
azar, bölüm bölüm.
peygamber
a. Far.
Tanr›’n›n buyruklar›n›
insanlara bildiren, ileten kifli; elçi; resul.
peygamber çiçe¤i
a. bitb.
Birleflikgiller-
den, Orta Anadolu’da yetiflen, mavimsi
renkte çiçekleri olan otsu bitki; mavi
kantaron.
peynir
a. Far.
Sütten elde edilen ve birçok
çeflidi olan bir besin.
peyzaj
a. Fr.
K›r, do¤a resmi.
p›ht›
a. Far.
Koyulaflarak yar› kat› duruma
gelmifl s›v›.
p›ht›laflmak
(nsz.)
S›v› durumdan yar› kat›
duruma geçmek.
p›l› p›rt›
a.
Eski ve ifle yaramaz eflya.
p›l›y›
p›rt›y› toplamak
gitmek üzere eski püs-
kü nesi varsa bütün eflyas›n› toplamak.
p›nar
a.
1.
Yerden kaynayarak ç›kan su,
kaynak.
2.
Bu suyun ç›kt›¤› yer, kaynak,
memba.
p›r
a.
Kufl kanatlar›n›n ç›kard›¤› sesi belirtir
(r sesi uzat›larak ya da tekrarlanarak
söylenir.):
Kufl p›r diye uçtu.
p›rasa
a. (p›ra’sa) Yun. bitb.
Zambakgiller-
den, sap›ndan sebze olarak yararlan›lan
çok y›ll›k bir bitki.
p›r›ldak, -¤›
a.
Ifl›k yak›p söndürerek ha-
berleflmede kullan›lan araç.
p›r›ldamak
(nsz.)
Ifl›k saçmak, ›fl›ldamak.
p›r›l p›r›l
ön a.
ve
be.
1.
Çok parlak, çok p›-
r›lt›l›: p›r›l p›r›l bir hava.
2.
Tertemiz:
p›-
r›l p›r›l bir oda.
3.
mec.
Kusursuz, ek-
siksiz:
p›r›l p›r›l bir ö¤renci.
p›r›lt›
a.
P›r›ldayan bir fleyden yans›yan
›fl›k, ›fl›lt›.
p›r›lt›l›
ön a.
1.
P›r›lt›s› olan, parlak.
2.
mec.
Süslü, özenli.
p›rlanta
a. (p›rla’nta) ‹t.
1.
Yontulmufl, yu-
varlaklaflt›r›lm›fl elmas.
2.
ön a.
Üzerin-
de p›rlanta olan:
p›rlanta yüzük.
p›rlan-
ta gibi
her yönden üstün nitelikleri
olan:
p›rlanta gibi bir k›z.
p›r p›r
be.
Kufl kanad›n›n ç›kard›¤› sesi an-
d›r›r sesler için kullan›l›r.
p›r p›r etmek
(›fl›k için) yan›p sönmek.
p›s›r›k, -¤›
a.
Yüreksiz, beceriksiz, tutuk,
çekingen.
p›flp›fllamak
(-i)
Bebe¤i yavafl yavafl salla-
yarak uyutmaya çal›flmak.
p›t
a.
Yere ya da bir fleyin üzerine düflen
küçük bir fleyden ç›kan belli belirsiz
ses.
p›t p›t atmak
korku ya da heyecan
gibi bir nedenle kalbi sürekli ve h›zl›
çarpmak.
p›t›rdamak
(nsz.)
P›t›rt› ç›karmak, p›t›rt› et-
mek.
p›t›rt›
a.
Çok hafif pat›rt›, çok hafif gürültü.
p›trak, -¤›
a. bitb.
Birleflikgillerden, dikenli
gövdesi, saps›z ve parçal› yapraklar›
olan, dikenli tohumlar› hayvanlar›n k›l-
lar›na ve insanlar›n giysilerine tak›lan
bir y›ll›k, otsu bir bitki.
piç
a. Far.
1.
Evlilik d›fl› bir iliflkiden do¤an
çocuk.
2.
mec.
Terbiyesiz, ars›z çocuk.
(bir ifli) piç etmek
tkz.
bozup ç›kmaza
sokmak, tad›n› kaç›rmak.
piç kurusu
a.
Soysuz ve yaramaz çocuk.
pefltamal
piç kurusu
500
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 500