z›rt p›rt
be.
‹kide birde, uygunsuzca, olur
olmaz zamanda:
Buraya z›rt p›rt gire-
mezsiniz.
z›rva
a.
ve
ön a.
Anlams›z, saçma sapan,
bofl (söz).
z›rvalamak
(nsz.)
Bofl ve anlams›z sözler
söylemek, saçma sapan konuflmak,
saçmalamak.
z›r z›r
be.
B›kt›r›c› ve sürekli bir sesi belir-
tir:
Bütün gece z›r z›r a¤lad›.
z›t, -dd›
ön a. Ar.
Karfl›t.
z›t gitmek
birine
karfl› sürekli ters davranmak.
z›tlaflmak
(nsz.)
1.
Birbirine karfl› ters
davranmak.
2.
Birbirine karfl›t olmak.
z›vana
a.
1.
‹ki ucu aç›k küçük boru.
2.
Bir
kilit dilinin yerleflmesi için aç›lm›fl kü-
çük delik.
z›vanadan ç›kmak
mec.
çok
sinirlenmek, öfkelenmek.
zibidi
a.
ve
ön a.
Yersiz, zamans›z, saçma
sapan davran›fllar› olan kifli.
zifir
a. Ar.
1.
Tütün duman›n›n b›rakt›¤›
ya¤l› kir.
2.
Karanl›k.
zifirî
ön a. (zifi:ri:) Ar.
Çok kara.
zifirî karanl›k, -¤›
a.
ve
be.
Çok karanl›k.
zift
a. Ar.
Petrol, tafl kömürü ya da di¤er or-
ganik maddelerin dam›t›lmas›yla elde
edilen, kolay k›r›lan, az ›s›yla eriyen, ka-
t›, siyah, parlak madde.
zift gibi
çok ac›.
zigot
a. Fr.
Erkek ve difli üreme hücrelerinin
birleflmesiyle oluflan döllenmifl hücre.
zihin, -hni
a. Ar.
1.
‹nsan›n yaflam› boyun-
ca edindi¤i bilgileri depolay›p saklama-
s›n› ve daha sonra güncel yaflant›da uy-
gulayarak kullanmas›n› sa¤layan ifllev-
lerin tümü, bellek, haf›za
. 2.
Anlay›fl,
kavray›fl:
Bu sorun zihnimi kurcal›yor.
3.
Bilinç, dima¤.
zihin aç›kl›¤›
a.
Anlama, kavrama ve dü-
flünme gücü.
zihin hesab›
a.
K⤛da, kaleme baflvurma-
dan, do¤rudan do¤ruya ak›ldan yap›lan
hesap.
zihin jimnasti¤i
a.
Düflünme, neden-so-
nuç iliflkisi kurma gibi zihinsel yetileri
gelifltirmeye yönelik etkinliklerin tümü.
zihinsel
ön a.
Zihinle ilgili.
zihniyet
a. Ar.
Gelenek ve göreneklerin,
al›flkanl›klar›n etkisiyle bir toplum ya da
toplulu¤un bireylerinde oluflan düflü-
nüfl biçimi, düflünme yolu:
Bu ifl, me-
mur zihniyetiyle yap›lmaz.
zikir, -kri
a. Ar.
1.
Anma, söyleme, sözünü
etmek.
2.
(bir tarikata ba¤l› olanlar için)
Tanr›’n›n ad›n› art arda söyleyerek iba-
det etme.
zikretmek
(-i) Ar.+T. (zi’kretmek)
Ad›n›
söylemek, sözünü etmek, anmak.
zikzak, -¤›
a.
ve
ön a.
Art arda birbirine
ters yönde aç›lar yapan k›r›k çizgi.
zik-
zak yapmak 1)
ikide bir sa¤a sola yön
de¤ifltirmek;
2)
mec.
s›k s›k düflünce,
tutum ve taraf de¤ifltirmek.
zil
a. Far.
1.
‹flaret vermek, uyarmak, ça¤›r-
mak için kullan›lan ve bir çan ile bu ça-
na vurarak ç›nlama sesi ç›karan bir tok-
maktan oluflan araç ya da düzenek.
2.
müz.
Birbirine vurarak ses ç›karmak
için parmaklara ya da tefin kasna¤›nda-
ki deliklere tak›lan metal kurs.
zil zurna
be.
Afl›r› ölçüde sarhofl.
zilzurna
olmak
kendini bilmeyecek denli sarhofl
olmak.
zimmet
a. Ar.
1.
Bir memurun görevi gere-
¤i para, mal, evrak vb. konularda üst-
lendi¤i sorumluluk.
2.
esk.
Bir ticaret
kuruluflunun borçlar›n›n tümü.
zina
a. (zina:) Ar.
Aralar›nda evlilik ba¤› bu-
lunmayan kifliler aras›ndaki cinsel iliflki.
zincir
a. Far.
1.
Birbirine geçmifl ya da bir-
birine ba¤l› metal halkalar dizisi.
2.
Art
arda kesintisiz olarak gelen fleylerin
oluflturdu¤u dizi:
otomobil zinciri.
3.
esk. Hükümlülerin eline, aya¤›na vuru-
lan demir ba¤; pranga.
zincirleme
a.
1.
Zincirlemek eylemi.
2.
ön
a. Art arda, pefl pefle gelen:
zincirleme
kaza.
zincirlemek
(-i)
1.
Zincirle ba¤lamak.
2.
Art arda, pefl pefle gelmek.
zindan
a. Far.
Eskiden mahkûmlar›n kapa-
z›rt p›rt
zindan
683
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 683