zenek üzerine yerlefltirilmifl olan ve
elektrikle çal›flan merdiven.
yürüyüfl
a.
1.
Yürümek eylemi ya da biçi-
mi:
Uzun bir yürüyüfl yapt›k.
2.
Spor
amac›yla yap›lan yürüme:
Her sabah
yürüyüfle ç›kar›m.
3.
Bir olay›, karar› ya
da uygulamay› protesto etmek ya da bir
konuya dikkat çekmek için yap›lan top-
lu yürüme eylemi.
4.
sp.
Ayaklar›n yer-
le temas›n› yitirmeden ad›m atmak te-
meline dayanan atletizm dal›.
5.
ask.
Birliklerin bir yerden baflka bir yere yü-
rüyüp gitmesi.
yürüyüfl yapmak 1)
spor amac›yla yürümek;
2)
yürüyüfl ey-
leminde bulunmak.
yüz (I)
a.
1.
Doksan dokuzdan sonra gelen
say›n›n ad› ve bu say›y› gösteren ra-
kam, 100, C.
2.
ön a.
On kere ona eflit
olan:
yüz kifli.
3.
“Kez, kere” sözcükle-
riyle birlikte kullan›larak afl›r›l›k, çokluk
belirtir:
Yüz kere söyledim, yapma diye.
yüz (II)
a.
1.
Bafl›n al›n, kulaklar ve çene al-
t›yla s›n›rlanan ön bölümü, surat, çeh-
re.
2.
Yüzey:
Suyun yüzünde flifleler yü-
züyor.
3.
Keskin kenar:
b›ça¤›n keskin
yüzü.
4.
Bir fleyin ön taraf›, cephesi:
Bi-
nan›n yüzünde çatlaklar var.
5.
Bir fleyin
görünen yüzeyinde kullan›lan kumafl:
koltuk yüzü.
6.
Kumafl›n d›fla gelen
gösteriflli bölümü:
Bu kumafl›n arka yü-
zü de kullan›labilir.
7.
Yast›¤a geçirilen
k›l›f.
8.
Bir kimsenin süregelen ya da
umulan hoflgörüsüne güvenilerek gös-
terilen cüret:
Ne yüzle buraya geliyor-
sun!
9.
Yan, taraf.
10
. Bir yap›n›n d›fla
bakan düfley yüzeylerinden her biri:
yan
yüz.
11.
(ayr›lma durumunda) Nedeniy-
le, sebebiyle, nedenle, sebeple:
Yapaca-
¤›na söz vermiflti, o yüzden çok k›zd›m.
12.
mec.
Utanma:
Bu adamlarda yüz
yok ki...
yüzbafl›, -y›
a. ask.
Orduda üste¤men ile
binbafl› aras›ndaki rütbe ve bu rütbeyi
tafl›yan subay.
yüzde
a.
1.
Yüz birim, yüz öge üzerinden
ele al›nan oran.
2.
Bir iflte arac› olan bi-
rine, hizmeti karfl›l›¤› yüzde hesab›na
göre verilen ücret; yüzdelik.
3.
ön a.
Bir
say› ön ad›yla birlikte kullan›ld›¤›nda
yüze bölünen o fleyin o kadarl›k bölü-
münü belirtir:
yüzde otuz hisse.
yüzde
yüz 1)
kuflkusuz, kesinlikle, muhakkak:
Yüzde yüz kazanaca¤›z.
2)
bir fleyin tü-
mü, tamam›:
Bu paran›n yüzde yüzü
kâr.
yüzdelik, -¤i
a.
Yüzde.
yüzer
ön a.
Yüzlü gruplar biçiminde üleflti-
rilmifl olan.
yüzergezer
a.
Hem karada hem suda kulla-
n›labilen (araba, tank gibi) bir araç; am-
fibi.
yüzer havuz
a.
Aç›k denizde gemi onar›-
m›nda kullan›lan havuz.
yüzey
a. mat.
Bir cismi uzaydan ay›ran d›fl
bölüm, sat›h.
yüzeysel
ön a.
1.
Yüzey ile ilgili.
2.
mec.
Ayr›nt›l› olmayan, derine inmeyen:
Bu
konuya yüzeysel bir yaklafl›m›n var.
yüzey flekilleri
ç. a. co¤.
Yeryüzünde iç ve
d›fl güçlerin etkisiyle oluflan da¤, yayla,
ova, vadi, çukur gibi biçimlerin tümü;
yer biçimleri; engebe.
yüzgeç, -¤i
a.
Bal›klarda ve yüzen memeli-
lerde kar›n, gö¤üs, s›rt, kuyruk ve anüs
k›s›mlar›nda bulunan, hareketi ve den-
geyi sa¤layan organ.
yüz görümlü¤ü
a. Dü¤ün gecesi güveyin
duva¤› açmadan önce geline verdi¤i ar-
ma¤an.
yüz karas›
a. mec.
Utan›lacak durum, kim-
se ya da fley.
yüzler
a. ç. a. mat.
Ondal›k say› sistemin-
de, bir say›n›n sa¤dan sola do¤ru üçün-
cü rakam›n›n yer ald›¤› basamak.
yüzleflmek
(nsz., -le)
(bir fleyi iddia edenle
onu yads›yan kifliler) Yüz yüze gelerek
sözlerini yinelemek.
yüzlük, -¤ü
ön a.
1.
Yüz birim içeren, yüz
birimden oluflan.
2.
a.
Yüz lira de¤erin-
de olan para.
yürüyüfl
yüzlük
676
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 676