Bütün oyuncular ve konuklar, bafl› kesilmek üzere askerler
taraf›ndan götürülmüfltü.
Kraliçe oyunu b›rakt› ve Alice’e, soluk solu¤a:
– Soytar› Kaplumba¤a’y› gördün mü? diye sordu.
– Hay›r, onu tan›m›yorum, diye yan›tlad› Alice.
– Hani, çorbas› yap›l›r.
– Ne gördüm, ne de iflittim...
– Öyleyse gel de, sana öyküsünü anlats›n.
Alice, Kraliçe’yle uzaklafl›rken Kral’›n:
– Hepiniz affedildiniz! dedi¤ini duydu.
Bunca kiflinin ölüme mahkûm olmas›na üzülen Alice:
– Bu iyi iflte, dedi kendi kendine.
Biraz sonra, günefle uzan›p derin bir uykuya dalm›fl
olan Gryphon (Girifon) ad›ndaki soytar›ya rastlad›lar.
Kraliçe:
– Kalk, tembel!... dedi. Bu küçük han›m›, Soytar› Kap-
lumba¤a’ya götür, ona öyküsünü anlats›n. Ben de gideyim,
emirlerim yerine getirildi mi bakay›m, dedi ve Alice’i
Gryphon’la yaln›z b›rakt›.
Alice, bu yarat›¤›n bak›fllar›n› pek be¤enmedi, ama o
deli Kraliçe’yle gitmektense orada kalmay› daha güvenli
buldu ve bekledi.
Gryphon do¤rulup, gözlerini ovuflturdu. Sonra Kraliçe
gözden kayboluncaya kadar arkas›ndan bakt›. Kendi ken-
dine:
– Ne e¤lence!... Hep hayal kuruyor. Kimsenin bafl›n›
uçurduklar› falan da yok. Hepsi uydurma.
Çok geçmeden Kaplumba¤a’y›, bir kayan›n kenar›nda
60