– Aa! Bu Cheshire kedisi! Neyse konuflacak birini bul-
dum...
Kedi, a¤z› iyice belirginleflince:
– Ne var ne yok? dedi. Alice biraz bekledi. Kedinin göz-
leri meydana ç›k›nca bafl›n› sallad›. Zira kedinin kulaklar›n-
dan hiç olmazsa biri görünmeden konuflman›n yarar› yok-
tu.
Çok geçmeden kedinin bütün bafl› ortaya ç›k›nca, Alice
kuflunu yere b›rakarak oyundan yak›nmaya bafllad›:
– Hiç iyi oynam›yorlar. Hem de öyle kavga ediyorlar ki,
insan kendi sesini duyam›yor. Oyunun hiçbir kural› yok, ol-
sa bile kimse ald›rm›yor. Hele flu canl› kufllarla, kirpilerle
oynamak ne kadar zor bir bilseniz.
Bafl›n›n görünmesini yeterli bulup vücudunu gösterme-
yi gerekli görmeyen kedi:
– Kraliçe’yi nas›l buldun? diye sordu.
– Hiç sevmedim. Alice, Kraliçe’nin, hemen arkas›nda
oldu¤unu anlay›nca sözü de¤ifltirerek “Kazanaca¤› kesin,”
diye devam etti. “Oyuna devam etmeye bile gerek yok.”
Kraliçe gülümseyerek önlerinden geçti. Fakat Kral me-
rakla kediye bakarak, Alice’e yaklaflt›.
– Kiminle konufluyorsun?
– Arkadafl›m Cheshire kedisiyle... ‹zin verirseniz tan›fl-
t›ray›m...
– Bak›fllar›n› be¤enmedim. Ama, istiyorsa elimi öpebi-
lir, dedi.
Kedi:
– Öpmesem daha iyi olur!... dedi.
– Küstahlaflma. Hem bana niye öyle bak›yorsun?
Kral konuflurken, Alice’in arkas›na geçmiflti.
55