– Hay›r, diye yan›t verdi Yafll› Kurt. Ben küçük flalupaya
binece¤im.
Micihara da öte yandan:
– Haydi aflç›bafl›, çabuk atla, diyordu.
Fakat Çinli karars›zd›. Yahudinin tabancas›yla Bob ve
Ozara’n›n cüzam› aras›nda kalm›flt›. Bir süre düflündükten
sonra:
– Ben de küçük flalupaya binece¤im, dedi.
Kaptan Donald’›n sesi sertti:
– Haydi küreklere, diye emir verdi.
Balina bir türlü h›rs›n› alamam›flt›; gidip gelip sulara gö-
mülmekte olan tekneyi kuyru¤uyla dövüyordu.
Bob, Janet-Smith’ten en son ayr›ld›. Tam küreklere as›l-
m›fllard› ki, “Coco! Coco!” diye bir ses duydular. Bob, hemen
geminin su üstünde kalabilen taraf›na atlad›. Coco, en uçta
bir yere tünemiflti. Tüyleri kabarm›fl, pembe ibi¤i titriyordu.
Bob elini uzatt›. Kufl hemen s›çrayarak parma¤›na kondu,
oradan da kolunda yürüyerek omzuna ç›kt›. Sonra Bob’›n ku-
la¤›na e¤ilerek, “Coco! Coco!” diye ba¤›rd›. Sanki kendisini
tan›tmak ister gibi bir hâli vard›.
Bob, h›zla küçük flalupaya atlad›. Yafll› Kurt dümene
geçmiflti. Dire¤e de küçük bir yelken açm›fllard›. Hafif bir rüz-
gâr, denizi k›p›rdatmaya bafllam›flt›.
Balinan›n flalupalarla ilgilendi¤i yoktu. O hâlâ, gidip gelip
tekneyi dövüyordu.
75
