Kaptan Nemo bu gizi çözmüfltü. Çok eski zamanlar-
da kurulan flehir, yeryüzündeki büyük flekil de¤ifliklikle-
rinden biri s›ras›nda, Atlantik Okyanusu’nun derinlikleri-
ne gömülmüfltü.
Gemiye oldukça geç döndük. Çok yorulmufltum; er-
tesi gün ö¤leye kadar uyanamad›m.
Ertesi günün gecesi, Kaptan Nemo bize bir sürpriz
yapt›. Sabahleyin geminin sars›nt›s›ndan su yüzüne ç›k-
t›¤›m›z› anlam›flt›k. Fakat kahvalt›y› yap›p güverteye
ç›kt›¤›m›zda ortal›k hâlâ karanl›kt›.
Kaptan Nemo bir volkan›n içinde oldu¤umuzu söyle-
di. Bu, sönmüfl bir volkand›. Deniz içinde bir geçit mey-
dana getirmiflti. Nautilus bu geçidi bulmufltu; buradan
çok emin bir limana ç›k›l›yordu.
Oraya hiçbir rüzgâr ulaflam›yor, hiçbir gemi gelemi-
yordu. Geçen gemilerin, böyle küçük bir adan›n içinde li-
man oldu¤unu düflünmeleri olanaks›zd›.
Nautilus’un bir limana gereksinimi olaca¤› hiç akl›ma
gelmemiflti. Fakat Kaptan Nemo, kömür kaz›p ç›karan
adamlar›n› gösterince anlad›m. Bu kömürden, elektrik
üretimi için gerekli mineralleri elde ediyorlard›.
Birkaç gün sonra Kaptan Nemo, Atlantik’in en derin
yerini ölçmeyi tasarlad›. Nautilus, bu derinli¤e dalacakt›.
Okyanusun dibine indikçe, geminin teknesine suyun
yapt›¤› bas›nç, öylesine artt› ki; çelik saclar›n nerdeyse
flekli de¤iflti. Sular›n içeriye dolaca¤›ndan korkuyordum.
Herhâlde Kaptan Nemo, gemisinin dayanma gücünü
hesaplam›flt›. Kazas›z belâs›z dibe indik. Derinlik, on al-
t› bin metreydi. Geminin ›fl›klar› çevreyi ayd›nlat›yor;
58