orada yaflam›n olmad›¤› anlafl›l›yordu. Çevrede, bofl bir
karanl›ktan baflka hiçbir fley yoktu. Dipteki çamur bile
simsiyaht›.
Bu derinlikte fazla kalmak tehlikeli olabilirdi. Kaptan,
birkaç dakika sonra suyun yüzüne ç›k›lmas› için emir
verdi.
* * *
Bir gün, yirmi kadar balinan›n yan›ndan geçiyorduk.
Ned, z›pk›n›n› al›p sandala atlamak istedi, fakat Kaptan
Nemo b›rakmad›.
– Balinalar› öldürmenin anlam› yok, dedi. Daha flim-
diden, Kanada ve Grönland’daki bal›klar› avc›lar avlaya
avlaya azaltt›lar. Belki bir gün soylar› tükenecek. Balina-
lar›n denizde insanlardan baflka düflmanlar› da vard›r.
fiuraya bak›n. Bize do¤ru gelen bir sürü kaflalot, balina-
lar› öldürecek.
Ned:
– Öyleyse b›rak›n, z›pk›n›m› balinalar için kullan›p
kaflalotlar› öldüreyim, dedi.
– Bir sürü kaflalot var Mr. Ned. Sizin z›pk›n ifle yara-
maz. Onlara geminin mahmuzuyla sald›raca¤›z.
Afla¤› inip pencereden izlemeye bafllad›k. Kaflalot-
lar çevremizi sarm›fllard›. Bunlar, bafllar› vücutlar›n›n
üçte biri büyüklü¤ünde korkunç yarat›klard›. Nautilus,
kaflalotlardan birini, bafl taraf›ndaki k›l›ca benzeyen
mahmuzuyla ikiye biçti. Sonra, ikinciye sald›r›p onu da
ilki gibi öldürdü. Gemi öylesine çabuk ve dümenci öyle
ustayd› ki, geminin hiçbir sald›r›s› bofla gitmiyordu. Bu
59
