kafas›na çarpt›.
Kalabal›ktan bir ses duyuldu:
– En do¤ru flekilde davrand›n›z. Hak etti bunu.
‹ki kad›n birlikte:
– Bu ona bir ders olacakt›r, dediler.
Oliver karfl› koyamayacak kadar kendini güçsüz duyum-
suyordu. Tek bafl›na zavall› bir çocuk, bu kadar insanla nas›l
bafla ç›kabilirdi? Oliver’› darac›k yollardan sürüklemeye bafl-
lad›lar.
Gece olmufltu. Bay Brownlow’un evinde, Bayan Bedwin,
aç›k kap›n›n önünde duruyordu. Uflak, Oliver’a bakmak için
yirmi defad›r gidip geliyordu. ‹ki yafll› adam da, büyük bir ses-
sizlik içinde yukar›da oturmufl bekliyorlard›.
Nancy ve Bill Sikes, Oliver’la birlikte sokaklardan koflarak
geçtiler. Yar›m saat sonra, eski giysiler satan ma¤azalarla do-
lu, kirli, dar bir soka¤a girdiler. Sikes’›n köpe¤i öne do¤ru at›l-
d› ve kap›s› kapal›, içerisi bomboflmufl gibi görünen bir dük-
kân›n önünde durdu.
Sikes zili çald›, kap› aç›ld› ve üçü birden telâflla içeri dal-
d›lar. ‹çerisi zifirî karanl›kt›. Sikes, Oliver’› merdivenlerden sü-
rükleyerek indirdi ve bir odan›n kap›s›n› açt›. ‹çerden bir kah-
kaha yükseldi. Bu, Charley Bates’ten baflkas› de¤ildi:
– ‹flte burada. Fagin, flunun k›yafetine bak. Ya kitaplar›na
ne buyrulur? Kibar bir beye benzemifl de¤il mi? Aman Tan-
r›m, gülmekten kendimi alam›yorum.
Fagin, Oliver’› e¤ilerek selâmlad›:
– Seni gördü¤üme sevindim. Çok hoflsun. fiekerim, Char-
77