ce akflam yeme¤ini yiyelim.
Nancy’nin haz›rlad›¤› akflam yeme¤inden sonra, önce Si-
kes, sonra Oliver ve Nancy uykuya dald›lar.
Oliver uyand›¤›nda, henüz flafak sökmemiflti. D›flar›da
ya¤mur ya¤›yordu ve gökyüzünde kapkara bulutlar vard›.
Sikes:
– Haydi, saat befl buçuk. Çabuk olmazsan kahvalt› ede-
mezsin. Vakit epey oldu, diye seslendi.
Oliver hemen haz›rland›. Sikes, Nancy’ye veda ettikten
sonra Oliver’la birlikte soka¤a ç›kt›.
fiiddetli bir rüzgâr esiyor, bardaktan boflan›rcas›na ya¤-
mur ya¤›yordu. Gün a¤armak üzereydi. Bütün evlerin pence-
releri s›k› s›k›ya kapal›yd›. Geçtikleri sokaklar bombofltu.
Oliver, o gün akflama kadar, nereye oldu¤unu bilmedi¤i;
bazen arabayla, bazen de yaya olarak bir sürü yolculuk yap-
t›. Sikes’la Oliver, aceleyle önce kentin içinden geçtiler. Köy
yollar›na vard›klar›nda, gün henüz a¤ar›yordu. Ö¤leden son-
ra küçük bir kasabaya gelmifllerdi. Eski bir hana geldiler. Si-
kes, mutfaktaki oca¤›n önüne oturarak yemek ›smarlad›. Ye-
mekten sonra o piposunu tüttürürken Oliver yorgunluktan
uyuyakalm›flt›.
Oliver uyand›¤›nda, ortal›k baya¤› kararm›flt›. Sikes,
uyanmas› için Oliver’› dürttü. Çocuk hemen yerinden s›çra-
yarak uyand›. Yolculuklar›na devam ettiler. Karanl›klar için-
de, can s›k›c› yollardan; aç›k, so¤uk k›rlardan gittiler. Sonra
uzak say›lmayacak kadar ötede, bir kentin ›fl›klar› göründü.
Oliver, dikkatle bak›nca hemen altlar›nda bir su oldu¤unu,
85
